TÜRK YARGISININ TESLİM EDİLDİĞİ FETO ve HAZIRLADIKLARI KUMPAS DAVALARI
12 Haziran 2007 Tarihinde İst./Ümraniye'de bir gecekondunun tavan arasına, kim veya kimler tarafından konulduğu bilinmeyen 27 Adet El Bombasının bulunmasıyle başlayan ve sonradan kumpas olduğu anlaşılan Ergenekon davasında , fetocu terörist savcı ve yargıçların yönettiği, rezaletliği ile Türkiye hukuk tarihine bir kara leke gibi geçecek olan duruşmaların ODA.TV.COM tarafından çekilen tarihe mal olmuş videolardan örnekler.
2007 Yılından 2016 yılına kadar tam 9 yıl süren ve tutuklu olarak terör örgütü lideri suçlamasıyle yargılanan Türkiye'nin gurur abidesi ve ordumuzun medarı iftiharı Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 2012 yılındaki meşhur duruşmasında söylediği:
"Dünyanın hiç bir ülkesinde hem ülkesinin silahlı kuvvetler komutanı, hemde silahlı bir terör örgütünün yöneticisi olan bir genel kurmay başkanı görülmemiştir" ve arkasından eklediği " Bu iddianame yetersizliğin bir komedisidir ve bu nedenle bu iddianameye hiç bir itibarım yoktur" dediği ve sonrasında da mahkeme salonunu terkettiği başta Ergenekon olmak üzere bir sürü uydurma suçlar eşliğinde hazırlanmış saçma sapan iddianameleri kapsayan "Kumpas" davalarına ait videolar.
İzleyin, izletin sonrada böyle rezilane, böyle saçma vede böyle basite indirgenmiş bir mahkemeler silsilesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye adalet sistemini dünya karşısında ne kadar küçük düşürdüğünü görün.
Türkiye hukuk tarihine bir utanç belgesi olarak geçecek olan bu eşi görülmemiş davaların ne kadar sinsice, ne kadar uydurma ve önceden hazırlanmış tuzak suç delilleriyle, nekadar yalan dolan dolu beyanlarla ve içlerinde hem sanık hemde gizli tanıklık yapanların da bulunduğu onlarca gizli tanık adı altında iki yüzlü sahtekar vatan hainlerin, fetocu polis, savcı ve yargıçlarla yaptığı işbirliği ile, Türk adaletini nasıl komedi tiyatrosu haline getirdiklerinin kanıtlanmasına, sunacağımız videolar yeterli olacaktır.
Astığı astık, kestiği kestik Yetkili Baş Savcı Öz ve arabası
Ayrıca, tüm bu kumpas soruşturma ve iddianamelerinin baş sorumlusu firari kaçak fetocu Zekeriya Öz'ü, (Denizli'nin küçük ilçelerinden Çine savcı iken vede eşinin kara çarşaflı olduğu gerekçesiyle halk arasında ne biçim Cumhuriyet savcısı bu adam şeklinde dedikodusu yapılan Çine Savcısı) Yetkili Baş savcı olarak atayan ve altına Zırhlı Mercedes araba tahsis eden ve "Evet ben Ergenekon davasının savcısıyım" diyenler ile;
Zamanın AKP iktidarında bakanlık yapmış olanların, özellikle 2012 yılındaki duruşmalar sonunda başta İlker Başbuğ olmak üzere onlarca general ve üst düzey yöneticinin ağır habis cezalarına çarptırılmasının ardından, bu feto kumpasını yapan savcı ve yargıçlara methiyeler sıralarken neler söylediklerini dile getiren reisin emri altına girmemiş basından biri olan Sözcü Gazetesinin açıklama yaptığı sayfanın kopyasınıda yayınladık.
VİDEO - 1
VİDEO - 2

VİDEO - 3

Böyle bir katilin duruşmalardaki hallerini görseniz kim bu şaklaban dersiniz, delilik numaraları, yukarda kurtarıcım var masalları sıralamış durmuş.
Ancak yapılan onca duruşmada sanırım tek bir cümle kurmuş bu cani, fetocu hakim heyetine karşı : "Sayın heyet, bir gün gelir siz burada benim yerimde olursunuz bunu unutmayın" Dediğide gerçek oldu sonradan. İZLEYİN
VİDEO - 4

Kendisine sen bana Veli küçük ve söyliyeceğim birkaç kişiyi suçlayıcı ufakda olsa bir delil bul, yarat bende seni hemen cıkartayım dışarı. İşte bu duruşmada yaşamı adam öldürme, yaralama, gasp, fuhuşa teşvik ve Alpaslan'la birlikte cebren para tahsilatı gibi suçlardan sabıkalı suç makinasının, Veli Küçük aleyhine tanıklık yaptığı rezalet bir duruşma.
Duruşmanın en ilginç yanı ise Veli Küçük'ün avukatlığını üstlenen Zeynep Küçük (Veli Küçük'ün kızı) ve bu kahraman kız caniyi öyle sorularla sıkıştırıyorki adam geldiğine çıktığına bin kere pişman olacaktır. İZLEYİN
SÖZCÜ GAZETESİ AÇIKLIYOR (21 Nisan 2016 Tarihli)
Profesyonelce hazırlanmış suçlamalar, suç unsurları, iddianemeler ve ikiyüzlü sahtekar sözde gizli tanıklar yüzünden intihar edenler, hastalanıp yaşama veda edenler, yıllarca cezaevine tıkılanlar, dolayısıyle açlığa mahkum edimiş aileleri ve olayın en acı tarafı ise bazı satılmış basın ile onların yalanlarına safca inanarak yada bilerek adeta bir hınç içinde oh olmuş, haketmiştir diyen bazı Atatürk Devrimleri düşmanı gericilerin onları vatan hainliği ile suçlaması.

Zamanın Başbakanından, bakanlarından, AKP kurmaylarına hatta ikide bir kişileri, kurumları hedef tahtasına oturtan besleme basına kadar hiç kimse veya kuruluş bu rezalet dava ile asla ilgileri olmadığını, hiç bir duyumda almadıklarını dile getirmiş olsalarda:
Özellikle 2012 yılında duruşmalar devam ederken vede bazı ünlü şahsiyetler hiç haketmedikleri düzmece suçlamalarla fetocu yargıçlarca ağır sayılabilecek hapis cezalarına çarptırılırken, sonradan davaların kumpas olduğu anlaşılınca , hiç haberimiz yoktu, şüphe çekecek bir şeylerde duymadık, tüm suçlu fetocu savcı, yargıç ve emniyet kuvvetleri içinde yuvalanmış bazı emniyet görevlileridir şeklinde beyanat verenlerin, o zaman içinde neler söylediklerini tarafsız ve dürüst gazetecilerin idaresinde yayın yapan SÖZCÜ GAZETESİ açıklıyor. İZLEYİN
Diğer anlı şanlı gazeteler neden açıklamaz oda ayrı bir tartışma konusu, tabidirki 68 yıldır milletvekilleri bedavadan maaş alan CHP nin son yada gelecekteki yöneticileri , köhnemiş, miadı geçmiş vede iktidara yardımdan başka bir işe yaramayan politikalarından vezgeçerek, değişimi , yenileşmeyi vede en önemlisi yatırımları, taş üstüne taş koymayı vizyonuna ekleyip iktidara geldiklerinde yani balık kavağa çıktığı zaman tartışmaya açılır o basının suskunluk nedenleri.
Follow @AlpWebSite
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder