Marilyn Moroe Yaşamı ve Sır Ölümü

BİR RÜZGAR GİBİ GEÇTİ YÜREKLERİ HOPLATAN BİR KADIN MARİLYN MONROE

Bir zamanlar bir kadın vardı adı dillerden düşmeyen, yazılı olsun yada görsel, basının magazin bölümlerinde hep manşetten, filmleri, güzelliği, sansasyon yaşamı vede devlet başkanlarına kadar uzanan aşkları ile haberlere konu olurdu, yaşamı kadar ölümüde magazin dünyasında adeta bomba etkisi yapmıştı.

Evet bu afet kadın Aptal Sarışın lakaplı Aktris Marilyn Monroe idi, intiharmı etti, ettirildimi, öldümü, öldürüldümü sır gibi bir yaşam sonu.
Yetkililerce her nekadar aşırı dozda ilaç aldığ için zehir etkisiyle ölmüş olabileceği belirtilmiş isede,  Magazin haberciler yada araştırmacılara göre Monroe'nin ölümünde ağırlık, zamanın Amerika Birleşik Devletleri'nin (United States of America) yakışıklı Devlet Başkanı John F.Kennedy ile olan ilişkisi, daha doğrusu aşkı nedeniyle derin devlet tarafından intihar süsü verilerek öldürülmüş olmasıdır.

ABD gibi başta Kennedy olmak üzere bir çok devlet başkanını bir suikast ile rahatlıkla ortadan kaldıran ABD derin devleti için, Marilyn Monroe gibi arkasında hiçbir devlet gücü bulunmayan sıradan bir vatandaşı yoketmek çocuk oyuncağı gibi olsa gerek.

Çocukluğu ve Sıradan Evlilik (1926-1943)

Esas adı Norma Jane Mortenson olan Marilyn Monroe 1 Haziran 1926 tarihinde Kaliforniya / Los Angeles'de fakir sayılabilecek bir annenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi.

1921 Yılında boşandığı ilk kocasından olan iki çocuğunu, ebeveynleri olan Albert ve İda'nın koruyucu anneliği için Kentuck kentine götüren Anne Gladys Pearly Baker Los Angeles'e geri dönerek Konsolide Film Endüstrilerinde mesleği olan negatif film kesici olarak çalışmaya başladı.

Gladys 1924 Yılında ancak bir-iki ay birlikte kaldığı ikinci evliliğini Martin Edward Mortenson ile yapmış isede, dört yıl kadar ayrı yaşayan çift 1928 yılında resmen boşanırlar.

Bu evlilikten dünyaya gelen Monroe her ne kadar Mortenson soy adını almış olsada, öz babasının izini kaybettiğinden hep üvey babası John Newton Baker'in Baker olan soyadını kullanmıştır.

Çok küçük yaşta evlendiği için üçüncü çocuğu Monroe'ye bakamıyacak durumda olduğu için onuda, diğer iki çocuğunun koruyucu annelik yaptığı ailenin yanına verir ve onları yakındaki Hawthorne kasabasına yerleştirir.

Monroe, koruyucu anne yanında hıristiyan usullerine göre yetiştirildi, daha sonraları annesini ve yakınlarının teşvikiyle başka koruyucu aileler yanına verildi, birkaç kere bakım yurtlarında kaldı, sonuç olarak yurtlarda, koruyucu annelerde çocukluğu geçti.

En son olarak liseye başladığı sıralarda yeni bir yurda verildi isede, bu son yurtda kalırken yakınlarınında önerisi ile bir kurtuluş olarak gördüğü evliliğe adım attı.

Bir fabrikada işçi olarak çalışan 21 yaşındaki komşularının oğlu James Dougherty ile Haziran-1942 de henüz 16 yaşında iken evlendi, okulu bıraktı, mütevazi bir ev hanımı oldu.

Kendisi ile yapılan bir röportajda şöyle ifade etmişti 16 yıllık kısacık çocukluk dönemini "Küçükken yani henüz beş yaş dolaylarında hep oyuncu olmak istemişimdir ama ne yazıkki bırakın oyunculuğu daha çocukluğum bitmeden evlendirildim.

Evlilik beni üzmedi ama mutluda etmedi, kocamla çok az konuşurduk, çünkü ikimizde sinirliydik, birbirimize söyliyecek hiçbir şeyimiz yoktu, can sıkıntısından ölüyordum."

Evlilikte henüz bir yıl geçmemiştiki eşi James denizci olarak asker oldu ve Kaliforniya sahiline yakın bir ada olan Catalina Island'daki deniz üssünde askerlik görevini yaparken Monroe'de oraya taşındı.
Ancak 1944 yılında eşi Pasifik'e iki yıl kalmak üzere gönderildi.

Yalnız kalan Monroe ailesiyle birlikte Van Nuys kentine taşındı, burada "Radioplane Monitions Factory" (Radyo iletişim uçak fabrikası) adlı fabrikada işe başladı.

Modellik ve Sinemaya ilk adımlar (1944-1949)

Monroe'nin yaşamındaki değişim noktası bu fabrikada başlar, 1944 yılının sonlarına doğru fabrikaya, ordu için çalışan kadınların resimlerini çekmek üzere bir fotoğrafçı gelir, ismi David Conover olan ve Monroe'nin güzelliği ile düzgün fiziğine hayran kalan fotoğrafçı, onun modellik yapmasını ister, bu isteğini iletir ve bu konuda kendisini ikna eder.

Bunun üzerine Ocak-1945 de kocasının tüm karşı koyma girişimlerine rağmen fabrikada işi bırakır ve Conover ile arkadaşları için modellik yapmaya başlar.

İlk defa para kazanmaya başladığı modellik denemesine, Ağustos-1945 de sözleşme imzaladığı "Mavi Kitap Model Ajansı" nda başlar.
Modellik çalışmalarında arada "Jean Norman" adınıda kullanan Monroe, artık zaman içinde modelliğe iyice alışmıştır ve öncelikle kıvırcık vede siyah olan saçlarını sarıya boyatır, kıvırcıklığını düzeltirir ve yepyeni bir kadın olarak adını magazin dünyasında duyurmaya başlar.

Görüntüleri moda sayfalarından ziyade erkek dergileri ile reklamlarda kullanılmaya başlamıştır ve bu konuda ajansın sahibi Emmeline Snively, Monroe için " Çok çalışkan, geleceği parlak ve o bir model olarak diğer modellerimin en iddialısıdır" diye beyanat veriyordu.

1946 Yılının başlarında adı magazin dünyasının gündemini işgal eden Monroe'nin model görselleri başta Pageant , US Camera , Laff ve Peek dergileri olmak üzere birçok dergide yayınlanır.

Modellik deneyiminde başarılı olan Monroe için sinema dalınada adım atma zamanı gelmiştir artık ve sinema ile ilk deneyimine "20 th Century-Fox" (20.Yüzyıl-Fox) Film Şirketinde başlar.
Patronu Snively aracılığı ile şirketle deneme filmleri için Ağustos-1946 da bir sözleşme imzalar.

Ağustos-1947 ye kadar süren sözleşme zamanı içerisinde "Marilyn Monroe" takma adıyla birkaç kısa deneme filmi çekilmiş olsada, akıllı bir kadın olan Monroe, sinema için acele edilmemesi gerektiğini anlar ve sinema bilgi ve kültürünü, daha iyi öğrenmek için şirketten ayrılır modelliğe geri döner.

Geçimini sağlamak için modelliğe devam ederken, boş zamanlarının tamamını, film endüstrisi  incelemelerine, şarkı ve dansçılık dersleri ile tiyatro oyunculuğu denemelerine ayırır ve bu konularda başarı için gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürür.

Bu dersler ile bilgi ve becerisini artırmaya çalışırken, oyuncu olmanın da yollarını her fırsatta arar ve  değerlendirir.
Aktör labaratuarlarında çalışmaya başlar, kendisini tanıtmak için sık sık yapımcı ofislerine katılır, stüdyo fonksiyonlarında etkili ve tanınmış erkek misafirleri ağırlar ve bu arada da özellikle sinema konusunda dedikodu yazarı olan Sidney Skolsky ile arkadaş olur.

Bu tür girişimleri yararlı olmuş olacakki, çok güzel yüzü ve fiziği ile şuh bir kadın imajı altında pek iş yapmış olmasada "Glamour" adlı filmde vamp kadın rolünü alır.
Century-Fok yöneticilerinden Joseph M.Scheneck ile tanışır, arkadaş ve arada bir de seks partneri olur.

Film şirketleri ve stüdyoları hiç ihmal etmeyen Monroe sinema dünyasında da ismini tam olarak duyurmanın çabasındadır, halk tabiriyle meşhur olmak için hiçbir şeyi esirgemez, özellikle de "aptal şarışın" dan sonra "sarışın bomba" lakabınıda alır, güzelliği fiziği ve dişiliğini her fırsatta sergiler vede kullanır amacına ulaşmak için.

Güzelliği ile albenili cinselliğini sergilemesi nihayet semeresini verir ve kendisi Century-Fox Şirketinde rol beklediği halde rakip şirketlerden biri olan Colombia Pictures Şirketinin etkili vede çapkınlığı ile ün salmış baş yöneticisi Monroe'ye ilgi duyar, yemeğe çıkarlar ardındanda "Komşu Kızı" filminde rol verir.

Colombia'ya girdikten sonra şansı açılır, bu şirkette sözleşmesi olan Rita Hayworth'dan sonra ikinci durumdadır artık, bu arada şirketin stüdyo drama eğitmeni Natasha Lytess ile çalışmaya başlar, imaj değiştirir, saçlarını uzatır ve saçı platin sarı ile ağartılır. Lytess onun akıl hocası olur ve bu ilişki sinema dalında dünya starı olduğu 1955 yılına kadar devam eder.

Colombia'da birkaç film de oynasada, filmler pek tutmaz, hasılat getirmez ve Monroe serbest bırakılır.
Serbest kaldıktan sonra William Morris Ajansı'nın başkan yardımcısı Johnny Hyde ile tanışır, onun koruyuculuğu altına sığınır, aralarında bir aşk başlar, hatta Johnny evlenme teklifi bile yapar.

Ancak bu ajansa bağlı iken  bir iki filmde rol alsada başarılı olamaz ve moddelliğe devam etmeye başlar, Mayıs-1949 da Ünlü fotoğrafçı Tom Kelley'e verdiği çıplak pozlarla model dünyasında bir daha adını duyurur.

Çığır Açan Yıllar (1950-52-53)

Sinema dalında başarılara imza atmaya başladığı bu yıllarda, yine birlikte yaşadığı aşkı Johnny sayesinde 1950 yılının başlarında Century-Fox şirketiyle yedi yıllık bir sözleşme yapar ve bu şirkette hatırı sayılı birçok filmde rol alır.
Fox Şirketi Monroe'nin dünyaya tanıtımı için oldukça yüklü dolarları gözünü kırpmadan harcar, onda ileride büyük kazançlar getirecek bir gelecek görür. Monroe için başarılarla dolu sinema yaşamı böylece başlamış olur.

Ancak onun ilerdeki başarısını vede sansasyonlu yaşamını aşkı göremiyecektir, çünkü Johnny, Fox şirketiyle yapılan sözleşmenin ardından iki gün sonra kalp kırizi geçirir ve yaşama veda eder.
Magazin yazarları Johnny'in ölümünden sonra şöyle bir başlık atar : "Böyle bir seks timsali sarışın bombaya hangi kalp dayanır"

Monroe özellikle 1952 yılında cinselliği ön planda olmak üzere çektiği sayısız film ABD ni aşar ve dünya sinema salonlarında gişe rekorları kırmaya başlar, filmleri yanı sıra modellik yapmayada devam eder, erotik resimleri, dergileri ve dünya takvimlerini süsler.     

Sinema ve modellik dalında gerek Amerika ve gerekse dünyanın birçok ülkesinde bir marka haline gelen Monroe, seks ve erotik dalında da ismini duyurur.
Toplantılara katılır, ödül törenlerinde sunuculuk yapar, özel yürüyüşlerde ön planda kendisini gösterir, ordu hizmetlerinde askerlere moral verme günlerinde yer alır.

Bunları yaparken dedikodu yazarlarıda boş durmaz, hep gözlem altında tutar, öyleki bazı toplantı ve yürüyüşlerde Monroe'nin daha çekici ve seksi görünmesi için iç çamaşırı dahi giymediğini tesbit eder ve dergilerinde yayınlar.

Bu ilk atılım döneminde ve sonrası 1960 yılına kadar geçen zaman içerisinde Monroe, zamanın bir çok ünlü aktörleriyle çektiği filmler, peşpeşe gişe rekorlarına imza atarken, yine sinema üzerine bilgi ve deneyimini artırmak için devamlı olarak çeşitli stüdyolara gider, kurs alır, çeşitli etkinliklere katılır.
Tabi bu arada da ilk sinema günlerinde olduğu gibi seks yaşamı, aşkları hiç hızını kesmez, genelde çekim yaptığı ünlü aktörler başta olmak üzere, oyun yazarları, rejisörler ve sinema dışında ünlü kamu ve kurum yöneticileri ile kısada olsa sık sık ilişki sürdürür.

Bu aşkları arasında Yönetmen Elia Kazan, yine bir Yönetmen Nicholas Ray, Aktörlerden Yul Brynner, Peter Lawford, Spor yazarı Joe Di Maggio (Ocak-1954 de evlendi), Aktör Marlon Brando, Oyun yazarı Arthur Miller (Haziran-1956 da evlendi) , Aktör Yves Montand, Şarkıcı Frank Sinatra.

Monroe daha sonraları, Mayıs-1962 de zamanın ABD Başkanı John F.Kennedy'in "New York Madison Square Garden" 'de verdiği doğum günü partisine Fox Şirketinin tüm ısrarlarına rağmen gider, giydiği daracık elbisesi ile adeta çıplakmış izlenimini yaratır.
Seks sembolü kadın unvanı ile dünyaya ün salmış bir sinema sanatçısının partideki bu seksi ve erotik görüntüsü birçok davetlinin dikkatini çektiği gibi Kennedy'inde dikkatini çeker.

Ölümünden önce magazin basın organları ile diğer birçok basında ve ölümünden sonra ortaya atılan komplo teorilerinde, Kennedy'in partisine gelen bu güzel vede şuh kadından çok etkilendiği, gizli gizli buluştukları, hatta bu buluşmaların Kennedy'in eşi Jacqueline Kennedy'in kulağına gittiği, bu yüzden boşanma eşiğine gelindiği, hatta Monroe'nin ölümünün gizli ajanlarca tasarlandığı ve intihar veya aşırı ilaç dozu süsü verilerek öldürüldüğü uzun zaman yazılır çizilir.

Monroe'nin Önemli filmlerinden

MGM , 20 Century Fox , Colombia ve kendi şirketi MMP  film  şirketlerince çekilen
Monroe'nin ilk çıkış yılı olan 1951 den, ölüm yılı olan 1962 yılına kadar rol aldığı önemli filimlerden bir bölümü şöyle sıralanabilir :

By Night Clash(Gece çatışması) , O.Henry'nin Full House(Henry'nin Kalabalık Evi) , Monkey Business (Yalan dolan) , Gentlemen Prefer Blondes (Beyler sarışınları terciheder) , Pembe Taytlı Kız Seven Year Itch (Yedi yılın analizi)  , Western No No Return (Batıya Dönüşsüz Nehir) , Otobüs Durağı , Uyuyan Prens , Bazıları Sıcak Sever , Make Love Let (Düzgün Aşk) ve daha onlarca film.

Monroe'nin birlikte çalıştığı ünlü sanatçılar :

Aktörlerden Yul Brynner, Peter Lawford,  Marlon Brando, Yves Montand, Şarkıcı-Aktör Frank Sinatra, Robert Mitchum, Laurence Olivier, Tony Curtis, Jack Lemmon, Clark Gable, Eli Wallach, Montgomery Clift, Dean Martin, Komedi ustası-aktör Charlie Chaplin, Aktrislerden Vivien Leigh, Audrey Hepburn, Estelle Winwood, Cyd Charisse,

Genç yaşta gelen Ölüm

Bebekliğinde başlayan şanssızlıklar çeşitli bakım yurtlarında, sayısız koruyucu aile yanında geçen bir çoçukluk devresi ve daha çocukluğu bitmeden kurtuluş sandığı on altı yaşında yapılan yanlış bir evlilik.
Tüm bu elverişsiz yetişme çağına rağmen Marily pes etmez, yaşama küsmez ve oldukça güzel yüzü ile fiziğini kullanarak kendisine yeni bir yol çizmek ister.

Yakınlarınında teşvik ve desteği ile önce moddellik kurslarına gider, ardından model ajanslarına giriş ve sonunda da sinema dünyasına adım ve dünyanın en tanınmış bir modeli, şarkıcısı vede sinema sanatçısı çıkar ortaya.

Ne varki, belki çocukluğundaki mutsuzluk ve çalkantılar belkide hızlı bir yükselişi hazmedememe sorunu bu kadar ün, bukadar başarı ve bukadar büyük kazançlara rağmen, bunlarla orantılı olması gereken mutluluğu bir türlü yakalıyamaz Monroe.

Yaşamındaki tezatlıklar, uyumsuzluklar ve yaşamdan tad alamama durumu sinemada ilk yükselmeye başladığı "İlk çıkış" döneminin ikinci yılında yani 1952 de, henüz 26 yaşında genç bir kadın iken başlar.

Film setlerinde sahne korkusu ve özgüven eksikliğine rağmen mükemmeliyeti araması, yardımcı rol arkadaşlarını küçük görme özelliği, sonradan sıklaşan çekimlere geç gelme alışkanlığı ve benzeri olumsuz gelişmeler Monroe'nin sinir sistemini allak bullak eder, kronik uykusuzluklar baş gösterir.

Geçicide olsa biraz olsun rahatlamak  ve sakinleşmek için sakinleştirici ilaç ve alkol alımını sıklaştırır.

Başarıları ve dünyaya açılımı hızlandıkça duygu karmaşasıda orantılı olarak artar, milyon dolarlara, malikanelere kavuşmasına vede sık sık sevgili, cinsel beraberlikler ve evlilik denemeleride yarar sağlamaz.

Sıradan ilaç ve alkol zaman içinde etkisini düşürünce, doktorları onun "Ani ve öngrülemeyen ruh hali değişiklikleri" ile "Şiddetli korkulara ve sık sık depresyona" maruz kaldığını dile getirirken o ise tüm umutlarını  ve bu sonu gelmez buhrandan kurtulmanın yollarını daha ağır etkili ilaçlar ve sonunu getirecek olan uyuşturuculardan aramaya başlar.

Monroe yaşamının son aylarını Los Angeles'ın  Brentwood Semti, 12305 Beşinci Helena Drive'deki evinde yalnız başına geçirmeye başlar.

Evdeki tek ev arkadaşı arada bir gece yatılı kalan hizmetçisi Eunice Murray'dır. Murray 5 Ağustos 1962 akşamı evde kalıyordu, gece saat 03 dolaylarında uyandı ve salondan geçerken Monroe'nin yattığı oda ışığının yanar durumda olduğu gördü, bu saatte uyumuş olmalıydı, kapıyı çaldı ve seslendi ama yanıt alamadı.

Birşeylerin yanlış gittiğini düşünen Murray alel acele Monroe'nin doktoru olan Psikiyatris Dr. Ralph Greenson'u arar ve durumu bildirir.

Doktor, yatak odası penceresinde yatak odasına girince Monroe'nin ölmüş olduğu anlar saat 04.25 de polis depertmanına bilgi verilir.

Polisce gerekli incelemeler, fotoğraf çekimleri ve parmak izleri alındıktan sonra 6 Ağustos günü ilk otopsi için Dr.Hyman Engelberg davet edilir ve ilk otopsi sonucunda Monroe'nin 5 Ağustos 1962 günü akşam 20.30 - 22.30 saatleri arasında öldüğü açıklandı.

Toksikolojik raporda ölüm nedeninin "Akut barbitürat zehirlenmesi" olduğu açığa çıktı. Yatak odasında boş ilaç kutuları bulundu.
Sonuç olarak aldığı ilaçların insanı öldürme limitinin bir kaç kat üzerinde olduğu tesbit edildi ve ölümü intihar olarak kabul edildi.

Cenaze 8 Ağustos 1962 günü Westwood Village Memorial Park Mezarlığı'nda düzenlenen, çok yakın arkadaşlarının davet edildiği ve son boşandığı eşi Joe Di Magio ile şirketinin işletme müdürü Inez Melson tarafından özel bir törenle defnedildi.

Tören esnasında yüzlerce Monroe hayranı mezarlık çevresindeki yolları çoktan doldurmuş, en başarılı vede en güzel yaşam çağında 36 yaşında iken yaşama veda eden çok sevdikleri Marily Monroe'yi sonsuzluğa uğurluyordu.

Marilyn Monroe Görselleri :
>>> Sayfa.1 - Sayfa.2 - Sayfa.3 - Sayfa.4 - Sayfa.5 - Sayfa.6 - Sayfa.7 (Cenaze Töreni)





Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle