Özgürce PAYLAŞIM: Sağlığında Heykeli Dikilen Öğretmen

25.11.17

Sağlığında Heykeli Dikilen Öğretmen

Bu Haber Tozlu Arşiv RaflarındaUnutulmasın

KENDİ HEYKELİ ÖNÜNDE RESİM ÇEKTİREN FEDAKAR ÖĞRETMEN

24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle böyle güzel ve iyi yürekli bir öğretmenin hikayesini basında izledikten sonra, haberi "Bu HaberTozlu Arşiv Raflarında Unutulmasın" kategorisine aldık ve yayınlamaya karar verdik.

Hikayenin iki kahramından birincisi Kayseri'de faaliyet gösteren ve Köy Enstitüleri kapandıktan sonra adı Pazarören iken sonradan "Mimar Sinan Öğretmen Okulu" adını alan Öğretmen Okulunun genç öğretmenlerinden Bn. İsmet Devecioğlu (Dolay);

İkincisi ise o yıllar 15 yaşında fakir bir öğrenci iken, günümüzde, bünyesinde 24 şirket barındıran ve ortalama 14 bin kişiye ekmek veren "Arıkanlı Holding" in kurucusu ve sahibi, geçen yıl yaşama veda eden Duayen Eğitimci İbrahim Arıkan.

İbrahim Arıkan İç Anadolu Bölgesi'nde ekonomik düzeyi düşük olan İllerinden Yozgat / Sorgun İlçesine bağlı Salur Köyünde 1941 yılında dünyaya gelir.

Geliri düşük olan bir ailenin beş çocuğundan birisidir ve henüz bir yaşına basmadan annesini kaybeder.

Yedi yaşına gelir ama köyde okul olmadığı için okula gidemez, yakın köydeki Doğankent İlkokuluna gitmek içinde iki yıl daha bekler ve dokuz yaşında okula başlar.

İlkokulu bitirdiği zaman 15 yaşına gelmiştir İbrahim ama ne ilçede nede ilde bulunan herhangi bir Orta Okul veya Liseye gitmesi ekonomik zorluklar nedeniyle mümkün değildir, bu arada babası da vefat eder.

Eğitimi için tek çare, yatılı öğretmen okullarından birisine kaydolmaktır ama ne yazıkki öğretmen okullarına engelliler alınmamakta, İbrahim'in konuşmasında kekemelik mevcut olduğundan, okula girmesinin mümkün olamıyacağı ortadadır.

Buna rağmen başka çaresi olmayan İbrahim ya tutarsa der ve okula müracaatını yapar, yazılı sınavını kazanır, sıra sözlü mülakata gelir ve olayın birinci kahramanı burada ortaya çıkar:

Mülakat heyetinde 3 öğretmen görevlidir, sorular sıralanır, İbrahim zorda olsa kekemeliğini gizlemek için elinden geleni yapar, soruları cevaplar taki son soruya kadar; son soru mercek nedir kısaca anlat derler, İbrahim cevabında Meeeeeeerceeeeeeeeekler şeklinde uzatınca kekeme olduğu kanaati doğar ve dışa çıkarırlar.

Umudu tamamen yok olmuştur İbrahim'in, kazanamıyacağını anlar artık, hatta cevap verirken bir öğretmenin gülmeside gözünden kaçmamıştır.

Gerçekten öğretmenlerden iki tanesi onun için anında eleme kararını vermiştir ama üçüncü üye öğretmen itiraz eder ve çocuğun okula alınmasında ısrarlı olur, tartışma başlar.

Bu öğretmen henüz 3 yılını doldurmamış genç hanım İsmet Devecioğlu (Dolay)dır ve ne pahasına olursa olsun İbrahim'in okula alınmasında ısrarını sürdürür.

Sonuçta İsmet Öğretmen, çocuğun okula kaydının yapılması ve bir yıl deneme süresi verilmesi, başarılı olamazsa, bir yıllık tazminatın kendisi tarafından ödeneceği garantisini verir ve İbrahim'in okula kaydı gerçekleşir.

Genç öğretmen İbrahimin başarılı olması için olağan üstü bir çalışmaya girişir, her sabah ona özel program hazırlar, programlar uyarınca İbrahim her gün sabah öğrencilerden önce gelir, sınıfta yüksek sesle kendi kendine konuşma provaları yapar, amaç yavaş da olsa kekemeliğin giderilmesidir.

Topluluk önünde konuşmaya alışsın diye onu sık sık okulun münazaralarına sokar, 50 leri aşkın kıt'aları olan şiirler ezberletir, okutur, hemen hemen her derste sözlüye kaldırır, törenlerde genelde ona konuşma yetkisi verirdi.

Aradan 2 yıl geçmiştir, İbrahim'in kekemeliği sona ermiştir artık ama bu arada genç öğretmeninde tayini başka okula çıkar.

İbrahim'in başarıları devam eder okulu birincilikle bitirir ve bu üstün başarısından dolayı, Lise öğretmeni olması için Ankara Yüksek Öğretmen okuluna eğitim için gönderilir.

Yüksek Öğretmen Okul ile birlikte devam ettiği Fen Fakültesi Fizik-Matematik bölümünü 1968 yılında tamamlar, mezuniyetin ardından 1968-1971 yılları arasında üniversite de asistanlık yapar.

1972 Yılında MEF (Modarn Eğitim Fen) Dersanesini, 1982 yyılında Türkiye'de ilk kargo şirketi olan "Yurtiçi Kargo A.Ş" ni, 1996 da Okul Öncesi - İlköğretim ve Lise öğrenimlerini içine alan "MEF Okulları" nı faaliyete geçirir, ardından diğer şirketlerinide birleştirerek "Arıkanlı Holding" ile başarılarına başarı katmaya devam eder.

Tüm bu başarılı çalışmaları arasında İsmet Öğretmenini hiç unutmaz, hemen hemen her sohbetinde o cefakar öğretmenim olmasaydı ben ya bir apartmanda kapıcı, yada Almanya'da gurbetçi işçi olurdum der, öğretmenini sevgi ve vefa ile anar.

İsmet Öğretmen ise 30 yıllık bir çalışma sonunda emekli olmuş, Balıkesir'e yerleşmiştir, Öğrencisi onu bulur, heykelini yaptırır, birisini kendi çiftliğine, diğerinide okulunun bahçesine yerleştirir.

Gönül isterki ülkemizde, amacı belli olan ve sırtını iktidarlara dayamış derneklere, daha güzel yerlere nakil, daha hızlı ve beklemeksizin terfi vede makam olanaklarına sahip olmak için üyeliği tercih eden öğretmenler yerine, böyle idealist, çalışkan, insanları seven ve Atatürk devrimlerine sadık, İsmet Öğretmen gibi öğretmenler yetişsin çoğalsın :

Yine gönül isterki, cebine koyduğu bir diploma ve birkaç kuruş para ile yola çıkıp, alavere-dalavere ile kısa yoldan nasıl köşeyi dönerim diyen, yada birtakım aracılarla devletin yetkili bürokratlarına veya iktidar yakınlarına yaklaşıp, dostluk kurarak devletten birkaç ihaleyi ele geçirmek isteyen sözde iş adamları yerine;

İbrahim Arıkan gibi gece gündüz demeden çalışarak vede becerisini ortaya koyarak, yenilikler peşinde koşan, ülkesine içte ve dışta değer kazandıran, alnının teriyle belirli noktalara gelebilen dürüst iş insanlarının sayısı zaman içinde artsın.

Konuk Yazar
Samsun'lu__

BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR