89 YIL ÖNCESİ BUGÜNLERİ GÖREN ATATÜRK'ün GENÇLİĞE HİTABESİ
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk
Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek,
dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa
mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin
imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette
tezahür edebilir.
İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün
dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri
zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve
memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak
üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ
hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini,
müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş
olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit
içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda
mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927
*************************************
Sezai Saral__ Yazıyor
Evet bundan tam 89 yıl önce Dünya Lideri M.Kemal
Atatürk, Büyük Atamız bu günleri görmüş ve geçliğe hitabesini titizlikle kaleme
almış iken tüm gelişmiş istihbarat ağlarına, gelişmiş cihaz ve kontrol
mekanizmalarına sahip olan son 36 yılın gelmiş geçmiş iktidarları ne yazıkki
karabulut gibi üstümüze çöken, İran devrimi benzeri radikal islam feto cemaat çetesinin
oyununu görmemiştir, görememiştir.
Ben ve benim gibi sıradan insanlar görmüş, basın
görmüş, aydınlar görmüş, bunlarda yetmemiş ülkenin yegane sahibi Atatürk'çüler
görmüş, tehlike büyük demiş ama hoca efendi dendiği zaman gözleri körleşen
siyasiler, iktidarlar, onların başları, kurmayları görmemiş görememiş.
Bulunduğu ortamda kimler yoktuki, siyasiler, sanatçılar, bilim adamları
Siz bu hikayeleri külahıma anlatın, Atamızın diliyle ey bedbahtlar, ey gafiller, adamın elini eteğini öpmekten fırsatmı buldunuzki göresiniz tehlikesini.
1990 larda başta polis teşkilatı olmak üzere
neredeyse devletin tüm organlarına adamlarını yerleştiren, en çok çekindiği
silahlı kuvvetlerine sızmayı en sona bırakan feto, meğerki ABD ne kaçmadan önce
orduyada girmek için, kendi dersanelerini, okullarnını ve özel yurtlarını
kullanmış ve Askeri Liseler ile Harp Okullarına, Assubay Okullarına öğrenci
yerleştirmeye başlamış, bunda da bayağı başarı sağlamış olmalıki, günümüzdeki
darbe girişiminde kendilerini gösteren tüm fetocu Tuğ ve Tüm Generallerin,
Albayların o devrede okullara girdiği saptanmıştır.
Asırlık siyasetçiler bile anlıyamamış
Asırlık siyasetçiler bile anlıyamamış
Muhafazakar ve ümmetçi parti başkanlarından sadece
Erbakan ile yıldızının barışık olmadığı bildirilen fetonun, 2003 seçimlerinde
Erbakan'ın hezimete uğraması ile yeni kurulan AKP nin tek başına iktidara
gelecek şekilde oy oranına sahip olmasında da büyük rol oynadığı Saadet Parti
taraftarlarınca sık sık dile getirilmektedir.
Yeniler desen bırakın anlamayı resmen kandırılmış
Yeniler desen bırakın anlamayı resmen kandırılmış
Hernekadar 17-25. Aralık. 2013 tarihlerinde inkitaya
uğramış gibi görünsede, fetocu örgütün en rahat ve başarılı çalışmaları 2003
den başlıyarak darbe girişim tarihi olan 15.Temmuz.2016 ya kadar iktidarda
bulunan ve aldatıldık diyerek suçu üzerlerinden atacaklarını sanan AKP iktidarı
zamanında gerçekleşmiştir.
Rahmetli Türkeş, ömrü vefa etseydi sanırım ben anladım derdi.
Rahmetli Türkeş, ömrü vefa etseydi sanırım ben anladım derdi.
Al gülüm, ver gülüm hikayesiyle bir tarafta milyar
dolarlarına milyarlar eklemeye çalışan fetocularla, diğer tarafta modern,
dindar ve kökü Osmanlı da bir genç nesil yetiştirip, iktidarlarını ilanihaye
devam ettirmek isteyen AKP birlikte ülkeyi gerek devlet kurumları ve gerekse
mahalli idareler bazında adeta paylaşmışlar.
Yinede kimse anlıyamamış, sıradan insan olarak bizler anladık ya yetmezmi.
Ayaklanmanın başlamasıyla bitişi bir gecede belli
olan ve halkın sokaklara çıkarak darbeye karşı koyması yanında esas engelleyici
unsur, bir avuç feto beslemesi çeteye, ordunun ezici çoğunluğu olan Atatürk'çü
ve vatansever bölümünün destek vermemesidir.
Bundan sonra :

Türkiye Cumhuriyeti Devletini, karşısında iktidara
alternatif bir parti olmaksızın yöneteceği belli olan Erdoğan ve AKP
iktidarının takip edeceği iki yol vardır :
Ya,

Başka ülke veya toplumlara güzel görünmek uğruna
halkının başını belaya sokmadan, ekonomik ve sosyal yaşamlarını inkitaya
uğratmadan ;
Dün olduğu gibi, bu günde, gelecekte de, dünya
konjektörünün gerektirdiği ekonomi ve sosyal çerçeve içerisinde yatırımlara
aynı şekilde devam etmek, gösteriş yada bazı inançlara hoş gelecek durgun,
statik, getirisi olmayan yatırımlara ve harcamalara yer vermeden, halkın daha
özgür ve daha çok refah içinde yaşamasına yardımcı olacak yeni yeni tesislerle
ülkeyi gerek ulaşım, gerek üretim ağlarıyla donatarak :
Geçmişte böyle başarılı, ülkesinin geleceği ve halkın
refahı için canla başla çalışan iktidarlar ve onların yöneticileri vardı
şeklinde tarihte yerini alacak,
Yada,
- Hernekadar halk için yapıldığı şeklinde görünsede,
ses getiren yatırımların, aynı felsefedeki insanlara, sermayeye rant sağlaması
ile başbakanın da söylediği gibi gelecek seçimlerde oy oranının yükselmesi için
yapılması;
- Tek tip insan, tek tip islami inanış, tek tip sosyal
yaşam gibi, ben nasıl bir insan isem halkta aynı olmalı, inancım, yaşantım,
inancımın azlığı çokluğu ne ise onlarında aynı düzeyde olması, dogru yolun
böyle olması gerekir şeklinde sonu hüsran ve felakete gidecek olan Hitlervari
düşüncelere saplanıp kalınması;
- Kişilerin özgürlüğü, özeli, yaşam tercihleri ve
benzeri yaklaşımlar geri plana itilerek, demokrasinin sadece seçimlere
endekslenmesi, laikmiş, hukukmuş dünya normları bizi bağlamaz, biz bir islam
ülkesiyiz, bu kavramlar sadece bizim ve islamın doğruları kapsamında yerini
alır şeklinde uygulama yoluna gidilmesi;
- Önemli olan ülke değil, halk da değil, öncelik
islamdır, islam toplumudur ve onlarla birdlikte ülkemizinde kalınmasıdır, çağın
getirdiği nimetlerden hepimizin aynı şekilde ve oranda yararlanılmasıdır, bunun
gerçekleşmesi içinde biz Türk-İslam milleti olarak en az onlar kadar gerek özel
yaşamımızda ve gerekse devlet kurumlarında islamı tam olarak yaşamamız şarttır
yanlışında diretilmesi;
- Arkasından da tüm bu siyasi, sosyal plan ve
projelerin yerine getirilmesi için, birlikte ve kardeşce yola çıktıkları
fetocuların yan çizip iktidara ve devlet düzenine savaş açarcasına darbeye
teşebbüs etmesi neticesinde, hainlerin devre dışı edilmesi için boşaltılan
devlet kadroları ile ticari kuruluşların yerine:
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurallarını bilen ve o
kurallara uyan, liyakat sahibi ve işe uygun kişileri yada kuruluşları getirmek
varken:
-Hala islamlaşmak inadı ile islami feto çetecileri
gibi ama onlara nazaran daha ılımlı, dürüst, iktidara karşı çıkmayacak, laik
yada hukuk kaidelerine kulak asmasada, hiç olmasa devletin varlığına kafa
tutmayan dini cemaatlere ve tarikatlara yönlenilmesi hatta bunlardan:
- Mısır'lı islami şeriat yanlısı Mursi nin İhvan
örgütünü işaret eden eksik başparmak rümuzlu eli kaldıranlarla;
- Şehadet parmağını gözümüze sokarcasına kameralara
gösteren ve aynen Suriye'deki radikal terörist islam militanları gibi
sokaklarda, çatışmalarda, otomatik silahın tetiğine her dokunuşta, cenaze
törenlerinde, hatta ay yıldızlı laik devlet bayrağının göndere çekilmesinde,
hatta ve hatta 90 küsur yıldır hiç bir zaman rastlanmamış olan, Atamızın
eserlerinden güzide Gazi Meclisinde dahi gurup toplantılarında alkışlar
arasında, duyun ey dünya dercesine kulakları sağır edecek şiddetle üçer defa
tekbir getiren cemaatlere öncelik verilmesi;
Gibi ilkel ve gerici çabalarla ülkeyi çağdaşlıktan
uzak kalmış ortadoğu arap ülkeleri düzeyine indirerek, Atatürk'ün hedefimiz
dediği gelişmiş çağdaş dünyaya sırtını dönecek, sonrasında da:
Yıkılıp yok olacak ve tarihin tozlu sayfaları
içerisinde kaybolup gidecektir.
Sezai Saral__Ağs.2016
ETİKETLER : ATATÜRK - GENÇLİK - HİTABE - MURSİ - İHVAN - GAZİ MECLİS - GAFLET - DELALET - MÜSTELVİ - GÜLEN CEMAATİ - FETO - CHP - AKP - ORTA DOĞU - ARAP
BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR :
Atamız Affetmiyorum Diyor
Atamızın Yaşam Özeti
Atatürk Devrimleri ve Şeriat
Follow @AlpWebSite
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder