1.MAYIS İŞÇİ VE EMEKÇİLER
BAYRAMI DÜNYANIN HER YERİNDE COŞKU İLE KUTLANDI
Yeniden Güncellendi ( 1 Mayıs 2020 )
1 Mayıs İşçi ve
Emekçiler Bayramı İşçi ve Emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik ,
dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür.
Başta sosyalist ülkeler olmak üzere Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinde resmi tatil olarak kabul edilmektedir. Kabul edilmeyen ülkelerde de emekçiler tarafından kutlamalar yapılmaktadır.
Türkiye’de ilk kez 1923 yılında kutlanmaya
başlanılan işçi ve emekçilerin bayramı, sonrasında resmi olmamakla birlikte
kutlanmaya devam etmiş, Nisan 2008 tarihinde “Emek ve Dayanışma Günü” olarak
1.Mayıs ta kutlanması karara bağlanmış, 22.Nisan.2009 gününde ise TBMM nce
kabul edilen bir yasa ile 1 Mayıs ın Resmi Tatil olması kesinleşmiştir.
Ancak Türkiye’de hernekadar
resmi yada gayri resmi kutlamalar yapılmış olsada, gerek iktidarlarca bir takım
oy hesapları yada solun, sendikacılığın yükselen sesini kısmak için hemen hemen
her defasında provakatörlerce bilinçli olarak olaylar çıkartılmış, işçilerin
bayram sevinci kursaklarında bırakılmış ardındanda borazan basını kullanarak
işçileri suçlamışlardır.
Bu olayların en
büyüğü ve acılara neden olanı ise 1. Mayıs.1977 günü yapılan devasa işçi
bayramının bilerek kana bulanmasıdır.
Bu kutlama esnasında işçiler resmen katliama
uğratılmış, yüksek bina tepelerinden makinalı tüfeklerle halkın üzerine ateş
açılmış onlarca ölü ve yüz dolaylarında yaralı ile topluluk dağıtılmıştır.
Amaç Ecevit ile gelen
solun yükselişi ve sendikaların söz sahibi olmasının önlenmesidir ve ABD nin
emriyle herne pahasına olursa olsun Türkiye’de böyle bir değişime engel
olunacaktır.
Bu yetmemiş olacakki Maraş olayları, Çorum olayları, sağ görüşlü
gençlerin, öğrencilerin kamplarda silahlı eğitimden geçirilerek, solcular
üzerine polisle birlikte saldırı yapmaları, neden ise sol yükselişin tamamen
yokedilmesi için askeri bir darbeye hazırlıktı ve başarıldı da yüzlerce masumun
öldürülmesinin ardından.
ÖZET OLARAK TARİHÇESİ
ABD nde 1.Mayıs.1886
günü Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler, o zamana
göre dünyanın en büyük yürüyüşünü ve gösterisini gerçekleştirdiler.
Amaçları haftanın 6
günü 12 saat çalışma takvimine karşı çıkmak ve 12 saat yerine günde 8 saat
çalışma takvimi şeklindeydi ve o gün iş bıraktılar.
Şikago’da yapılan
gösteriye siyah , beyaz ayırt edilmeksizin yarım milyona yakın işçi katıldı,
bunlardan 6 bin kadarı Louisville’de yürüyüşe geçti , yürüyüş sonunda yine tüm
işçiler dinlenmek üzere parklara girdiler.
O yıllar Louisville’de
siyahların parklara girişi yasak olduğundan, bu yürüyüş aynı zamanda yasağı
delmiş ve siyahlara karşı duran önyargı duvarı yıkılmış olur.
Şikago’daki bu
gösteri tüm eyalet ve şehirlerde örnek alınmış ve ABD ni o günlerde bir
gösteriler merkezi durumuna getirmiştir.
Ancak çalışma
saatleri için yapılan gösteriler, işi bırakma sonucu işten atılmalarda ortaya
çıkınca bir günle kalmamış ve 3 Mayıs’ta tekrar miting için toplanmış, bu
mitinge işten atılanlarda iştirak edince kalabalıkta tansiyon bir anda yükselmiş,
tam bu anda fabrikada çalışmakta olan grev kırıcı işçilerde paydos düdüğü ile
dışarı çıkınca olan olmuş, gösterici işçilerden bir grup, diğer işçilere
saldırıya geçerken polis engeline takılmış, polisin ateş etmesiyle 4 işçi ölmüş
onlarcasıda yaralanmıştır.
Polisin bu sert
tavrını kınamak üzere 4.Mayıs günü işçiler tekrar gösteri için toplanmış ve
tarih kayıtlarında “Haymarket Olayı” ismiyle yer alan acı olay meydana
gelmiştir.
4.Mayıs günü
Haymarket Alanı’nda toplanan göstericiler protestolarını tamamlamış, akşamüzeri
tam dağılırken, polislerinde yanında bulunduğu kürsünün üzerine, nereden
atıldığı belli olmayan ve gerçek suçlunun hala bininmediği bir bomba
fırlatılmış ve bombanın patlamasıyla etrafında bulunan polislerden 7 tanesi
olay yerinde ölmüş, işçi polis karışık yüzlerceside yaralanmış ve miting böyle
bir kanlı olayla son bulmuştur.
Hiç alakası yokken
suç, işçiler üzerine atılmış ve yüzlerçe işçi gözaltına alınarak soruşturmalara
geçilmiş, aralarından seçilen 8
işçi mahkemeye sevkedilerek kısa zaman içinde karara varılmış ve 15 yıl cezaya çarptırılan Oscar Neebe haricindeki :
Albert R.Parsons,
August Spies, Samuel J.Fielden, Micheal Schwab, Adolph Fischer, George Engel ve Louis Lingg adlı 7 sanık idam cezasına çarptırıldı. İdam mahkumlarından en genç olan Louis
Lingg idam gününden bir gün önce 10.Kasım.1887 günü hücresinde ölü olarak bulundu ve intihar ettiği bildirildi.
Yine aynı gün Micheal Schwab ile Samuel J.Fielden'in idam cezaları Eyalet Valisince ömür boyu hapse çevrilmiş, geriye kalan 4 mahkum ise 11.Kasım.1887 günü asılarak suçsuz yere idam edilmiştir.
Mahkeme kararının adaletsiz olduğu dilden dile dolaşırken 1893 Haziran ayında cezalarını çekmekte olan Oscar Neebe, Micheal Schwab ve Samuel J.Fielden'in cezaları zamanın Valisi John P.Altgeld tarafından affedilmiş ve mahkumlar serbest bırakılmıştır.
Sonuç olarak ne olduysa taraflı bir mahkeme sürecinde suçsuz yere idam edilen ve idam edileceğinden korkup intihar eden sanıklara oldu.
ABD nde gelişen Haymarket olayından 3 yıl
sonra, 1889 da Fransa’da toplanan 2 nci Enternasyonal birleşiminde, işçi
temsilcilerinin önerileriyle 1.Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, Mücadele ve
Dayanışma Günü” olarak kutlanması karara bağlanmıştır.
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder