MUHALEFETİN C.BAŞKANLIĞI ÇATI ADAYI EKMELEDDİN İHSANOĞLU
TARİH PROFESÖRÜ, DİPLOMAT, AKADEMİSYEN, YAZAR , ASLEN
YOZGAT’lı OLAN ve YOZGAT NÜFUSUNA KAYITLI, MISIR/KAHİRE DOĞUMLU TÜRK VATANDAŞI,
DEVLET ÜSTÜN MADALYASI SAHİBİ EKMELEDDİN
İHSANOĞLU’nu TANIYALIM.
PROF. DR. EKMELEDDİN İHSANOĞLU TÜRKİYE İÇİN SON ŞANSTIR.
PROF. DR. EKMELEDDİN İHSANOĞLU TÜRKİYE İÇİN SON ŞANSTIR.
YAŞAMI :
1943 Yılında Mısır/Kahire’de doğan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun
babası, Yozgat’ta yerleşik Ağvanlı(Ayan) sülalesinden Müderris İhsan Efendi,
Annesi ise Rodos Adası Türk Eşrafından olan Hacıoğlu ailesinden Saniye Hanımdır.
Ancak burada aldığı ilimle dahada ileri seviyelere
gidilemiyeceğine kanaat getiren İhsan Efendi, Önce İstanbul’a oradanda
Kahire’ye gider ve ölüm tarihi olan 1961 yılına kadar orada kalır, İslam
bilgini olarak isim yapar, orada evlenir, orada çocukları olur, mezarı
Kahire’de Gafir Kabristanı’ndadır.
Babası Kahire’de ikamet ettiği için ilk, orta ve Üni.
Tahsilini Kahire’de tamamlayan
Ekmeleddin, gelişmesinde babasınında büyük rolü bulunan Ayn Şems Üni.
Edebiyat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra El-Ezher Üni.nde akademik hayatına
başlar. Edebiyat Fakültesinde Osmanlı kültürü ve edebiyatı üzerine geniş bir
çalışmaya girer, bu arada Türk tarihi ve kültürünüde çalışmalar arasına katar.
1974 Yılında Ankara Üni. Fen Fakültesinde doktorasını
tamamlar ve ardından İngiltere Exeter Üni. nde doktora sonrası çalışmalarını
sürdürür.
İhsanoğlu’nun üzerinde durduğu konular aynen babası gibi
islami değerler, islam dünyası, Türk tarihi, gelişimi ve benzerleridir.
Özelliklede batı ve İslam kültürleri arasındaki ilişkiler, farklılıklar
üzerinde yaptığı araştırmalar, gelecek nesil için önemli birer belge niteliği
taşımıştır.
İhsanoğlu'na şeriatçı diyen sevgili CHP liler, kimin ne olduğu tablodan
anlaşılmıyormu acaba. Önyargılı hareket edip AKP nin ekmeğine yağ
sürmeyiniz.
İhsanoğlu'na şeriatçı diyen sevgili CHP liler, kimin ne olduğu tablodan
anlaşılmıyormu acaba. Önyargılı hareket edip AKP nin ekmeğine yağ
sürmeyiniz.
1984 Yılında profesör olan İhsanoğlu, eğitim dalında
İstanbul Üni. Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi
Kurumu’nun Başkanlığı ve İstanbul Üni. Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon
Merkezi Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Bu arada 24 yıl boyuncada İslam Konferansı Örgütü (İKÖ)
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin Genel Direktdörlüğü’nüde
yürüttü.
İslam dünyasında en önemli görevi ise, 1.Ocak.2005 tarihinde
İKÖ. Genel Sekreterliği’ne seçilmesidir. 2014 Yılına kadar devam ettirdiği bu
görevin diğer önemli yanı ise tarihi boyunca örgütün seçimle gelen ilk Genel
Sekreteri olması ile yine örgütün ilk Türk kökenli genel sekreteri olmasıdır.
Bu görevde bulunduğu zaman içerisinde AKP ve Erdoğan
tarafından el üstünde tutulmasına rağmen, Erdoğan’nın Suriye ve Mısır’daki
olaylarda dediğim dedik çaldığım düdük misali emirlerine uymadığı ve onu
dinlemediği için parti ile araları açılmış, tabiri caizse İhsanoğlu isminin
üzeri AKP nin tek ve sorgulamasız başkanı Erdoğan tarafından çizilmiştir.
Evli ve 3 çocuk babası olan İhsanoğlu çok iyi derecede
İngilizce ve Arapça, orta derecede de Farsça ve Fransızca bilmektedir.
Fakülteyi Kahire’de okuyup bitirmesine rağmen babasının
tersine, tüm başarılarını ve çalışmalarını içine alan ortalama 40 yılı
aşkın yaşamı Türkiye’de genelliklede Ankara ve İstanbul’da geçmiştir.
MİSYONU:
Tüm İslam dünyasını temsil eden ve en büyük İslam birliği
olarak nitelenen İslam Konferansı Örgütü(İKÖ) yada diğer adıyla İslam İş
Birliği Teşkilatı(İİT) ‘nın 2005 yılından itibaren 10 yıldır Genel Sekreterlik
görevini ifa eden Ekmeleddin İhsanoğlu, daha önceleri hiç dile getirilmemiş
birçok reform niteliğinde çalışmalara ve kararlara imza atmıştır.
Reform kelimesini duyduğunda tüyleri diken diken olan ve
kendilerini islamın tek uleması sayan bir takım gerici, fanatik ve yobaz
İslamcıların yanında İhsanoğlu’nun bu cesur atılımı alkışlanacak bir tavır olsa
gerek.
Nedir İhsanoğlu’nun bu reform niteliğindeki açılımları ve
çalışmaları :
Ana ilke islami kural, uygulama ve geleneksel kaidelerin
reform kelimesi üzerine odaklanarak modernleşmenin ve ılımlılığın yol gösterici
iki esas kavram şeklinde benimsenmesidir.
Bu anlamda Demokrasi, yönetimde adalet, hukukun üstünlüğü,
ifade özgürlüğü, insan haklarına saygı, azınlık haklarının korunması, din
özgürlüğü, kadın hakları, kadınlara yetki verilmesi ve politika sürecine
katılmaları gibi bugüne kadar İslam dünyasında görülmemiş yenilikler.
ÖDÜLLERİ-FAHRİ UNVANLARI-YAYINLARI
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun her yazara, diplomata yada
akademisyene nasip olmayacak kadar, çeşitli devletlerden, öğrenim kurumlarından
ve başka kuruluşlardan aldığı ödülleri, unvanları göz doldurur durumdadır.
Bunlardan başlıcaları, başta T.C. Devlet Üstün madalyası
olmak üzere, birçok ülkenin liyakat ve nişan madalyaları, Türkiye, AD, Rusya ve
birçok İslam ülkesi yüksek öğretim kurumlarından fahri doktora unvanları ve
birçoğunda profesörlük payeleri yada görevleri verilmesi.
İhsanoğlu'nun Mesleği-görevleri-Üyelikleri için Tıklayın.
İhsanoğlu'nun Unvanları-Ödülleri-Yayınları için Tıklayın.
Yayınlarına gelince genelde Bilim Tarihi, Türk kültürü,
İslam Dünyası ve Batı Dünyası ilişkileri ve Türk-Arap ilişkileri hakkında
birçok yabancı dillerede tercüme edilmiş bulunan onlarca kitabı, makalesi ve
tebliğleri bulunmaktadır.
VE CUMHURBAŞKANI ADAYI İHSANOĞLU
Tüm çalışma ve araştırmalarını islamda reforma adayan, kendi
tabiriyle modern vede ılımlı bir Müslüman olan Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP ile
MHP işbirliği ile 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için, aday belirleme
görüşmeleri çerçevesinde “Çatı adayı” gösterilmiştir.
Kendisine seçimde başarılar dilerken, başta Kemal
Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimini bu doğru tesbit ve seçimden dolayı
kutlamak isterim.
CHP ni bu tavrından dolayı kınayan, bir Atatürk’çü aday
olması gerekirken, niçin laik bir devlet içinde din mensubu olduğunu alenen
açıklayan, ben Müslüman bir din alimiyim diyen bir kişinin C.Başkanlığı adayı
olarak seçiliyor diyen fanatik, devletçi ve statikocu CHP lilere bir çift sözüm
olacak.
İhsanoğlu hernekadar İslam dini üzerine araştırmalar yapan,
Müslüman kimliğinide hiç saklamayan bir ilim adamı olarak, ülkeyi on yıldır
idare eden ve yönetim kademesinde bulunan AKP ileri gelenlerine göre
tartışılmayacak derecede laik düzeni savunur, aynı zamanda da Atatürk’çü bir
düşünce ve hüviyete sahiptir.
Kaldıki onun İslam kimliği, klasik arap kültür emperyalizmi
ile karışmış İslam felsefesi değil, reforma yönelik, yenilikçi ve çağdaş bir
İslam görüşüdür.
Sonuç olarak 40 yılı aşkın bir CHP sevdalısı, üyesi vede
Atatürk’çü kimliğim ile şu önemli noktayıda belirtmek isterimki, kimse platon
gibi hayal dünyasında gezinmesin ve acıda olsa gerçekleri görsün. Bunu öğrenmek
için pekde gece gündüz araştırmaya gerek yok, önümüzde kullanmasını bilene
derya misali bir internet dünyası var, üç beş tuş darbesiyle tüm bilgiler
önünüze serilir. Türkiye’de Atatürk’çü ve çağdaş dünya görüşünü benimseyen
kesim %35 i geçmez, bunun %30 a yakınıda CHP ne oy verir, %5 lik kesim ise
devletçi ekonomik programdan bir türlü taviz vermeyen CHP nden hep uzak
kalmıştır.
Geri kalan %65 kesime gelince tahminlere göre bu kesimin %30
u kadarı, hiç sorgulamasız, kaderci, tevekkül sahibi, şükürcü, elinde avucunda
dinden başka hiçbirşeyi bulunmayan uyutulmuş bir kesim, %35 lik gruba gelince
Türkiye muhafazakarları.
Böyle bir toplumda Atatürk’çü bir C.Başkanı seçilmesi umudu
hayalden başka bir şey değildir ve CHP de bu konuda yerinde bir karar vererek,
ülkenin belli olan dahada karanlık mecralara girmesini önlemek için, muhafazakarlarında
oylarına güvenerek, dürüst, açık görüşlü, modern vede reform yanlısı bir İslam
ilim adamını aday olarak göstermiştir.
Sayfa sonunda, anılarda Atatürk’den bir anekdot :
Bağımsızlık savaşı kazanılmış, meclis kurulmuş,
milletvekilleri seçilmiş ve Cumhuriyet ilan edilmiş. Halkın tek gözdesi,
sevdiği, saydığı bir lider vardır artık M.Kemal Atatürk.
Atamızda bu hürmet ve sevgiyi ildiği için sık sık köy, kent
gezilere çıkar halkla birlikte olur, onları dinler, sevinçlerine ortak olur.
Böyle bir gezide Atamız yine otomobilde yaveriyle bir köy
yakınından geçerken, köylülerin yol kenarında toplandığını ve alkış tuttuğunu
görür, arabayı durdurarak aşağı iner, köylülerle tokalaşır, konuşur,
gönüllerini alır ve yollarına devam ederken, yaveri Atamıza dönerek, “Sayın
Paşam Milleti gördünüz, ne kadar sevgi besliyorlar size, adeta kalplerinin
içine girmişsiniz” deyince, derin ve ileri görüşü kuvvetli olan Atamız hafifçe
tebessüm ederek yaverine döner ve “Evet çok haklısın, sevgileri üst seviyede,
belliki kalplerinin içine almışlar beni, ancak şunu unutmayın, o kalbin içine
bir parça din mefhumu girsin, anında atarlar beni dışarı”
Başka bir söz söylemeye gerek yok sanırım.
ETİKETLER : ÇATI ADAY – EKMELEDDİN – İHSANOĞLU – ANEKDOT –
STATİKO – ARAP KÜLTÜR EMPERYALİZMİ – MİSYON – İİT – İKÖ – GAFİR KABRİSTANI – KAHİRE
– MÜDERRİS İHSAN – AĞVAN(AYAN)
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder