Bumerang - Yazarkafe

8 Mart Kadınlar Kodu

YASAK SİTELER

28.1.14

1
Dünyada Dostca ve İnsanca Yaşamak

Komün Yaşam Felsefesi

MADEMKİ ADEM ile HAVVA'dan ÖTÜRÜ KARDEŞİZ, BU IRKLAR NİYE

DÜNYADA IRKLARDAN ÖNCE İNSANLAR VARDI BU İNSANLAR SINIR KAZIKLARI
ÇAKILINCAYA KADAR KOMÜN SİSTEMLE KARDEŞCE, ORTAKLAŞA GEZEGENİMİZİ PAYLAŞIYORLARDI.


İnsanlar, herkesten yeteneğine göre hizmet alma, herkese ihtiyacı kadar verme ilkesi uyarınca barış içinde yaşamlarına devam ederken, birileri çıktı ortaya, çenesi kuvvetli olanlardan, daha fazlasını nasıl alırız derdine düştüler.(Politikcıların doğuşu)


Halkı kandırmanın yollarını aradılar buldularda, onlara bir yöneticinin olması gerektiğine ikna ettiler, yardımcılarda gerekiyor dediler ve bir grup oluşturdular.(Yürütme organları, hükümetlerin doğuşu)
Sistem rayına oturmak üzereydi, halk yine eski komün sistemle yaşamlarını sürdürürken, yönetimdekiler hiçbir üretime katkıda bulunmadıkları halde, üretilen malların en güzeline sahip oluyor, üstelik diğerlerinden kat kat daha fazlasını alıyorlardı.


Yöneten ve yönetilenler sınıfı belirlenmeye başlamış, zaman içinde toplam üretimin yüzde 90 lara varan bölümüne sadece yüzde 5 lerde bulunan yönetim kadroları el koyarken, üretici ve yönetilen kesim ise ancak geriye kalanı paylaşmak zorunda kalıyordu.
Gelişmeleri ve sömürü düzenini gıpta ile takip eden komşu topluluklar,  gruplara ayrılıyor ve yeni yeni türeyen politikacılar yönetime geliyor, aynı sistem içinde yöneten ve  yönetilen sınıflar yine devam ediyor, üretim paylaşım oranı hiç değişmiyor.


Artık hemen hemen tüm dünyada, bu tür sistemler yerleşmeye başlıyor, bir tarafta çalışan, üreten ama toplam üretimin çok az bir kısmını paylaşan, yönetilenler; diğer tarafta ise hemen hemen hiç çalışmayan, üretmeyen ama toplam üretimin tamamına yakınına sahip olan yöneticiler.
Daha sonraları yönetici sınıftan etkili, sözü geçer ve güçlü kişiler yönetici grubun başına geçiyor, kendilerine kral, prens, hakan, imparator, padişah, sultan, hükümdar gibi lakaplar takan bu kişiler, hem yöneticilerin, hemde tüm halkın mutlak hakimi oluyorlar.
DEVLETLERİN OLUŞUMU ve ÇAKILAN KAZIKLAR
Bu kişiler sadece kendilerinin değil gelecek nesillerinin de yaşamlarını, sömürü düzenini devam ettirebilmek için babadan oğula geçen hanedanlık müessesesini geliştiriyorlar, kendilerine karşı gelişmesi muhtemel iç ve dış tehlikeleri önlemek için, yine üreticilerin içinden seçilen insanlarla silahlı güçler oluşturuyorlar (Silahlı kuvvetlerin doğuşu) ve diğer grupların saldırılarını önlemek içinde sınırları çiziyorlar ve o gün bu gün yerlerini değiştirmek uğruna milyonlarca insanın ölümüne neden olan ölüm makinesı kazıkları çakıyorlar.


Kent yada kentleri içinde barındıran devletler, devletçikler yeryüzünde yavaş yavaş oluşmaya başlamış, devletler oluşunca da  krallar yada devletlerin başları, daha güzel bir yaşam, daha zengin ve daha güçlü olabilmek için, çatışmaların, savaşların, istilaların yolunu açmışlardır. (Devletler arası ilk savaşlar)


DİNLERİN OLUŞUMU ve GEREKLİLİĞİ
Devletler büyüyüp nüfus da artınca, halkı idare etme, otoriteyi sağlama bağlama, halkın kendi aralarında çatışmaları önleme ve daha çok üretimin yapılabilmesi için, krallar silahlı güçlerine ilave olarak birtakım fizik veya fizik ötesi güçlerden yararlanma yolun giderler.
Bu bağlamda ilk müracaat edeceği kişiler, insanlığın doğuşundan itibaren ortay çıkan ve doğa üstü güçlerin kendilerinde bulunduğunu iddia ederek halkı kandırıp ikna edebilen, büyücüler, efsuncular olmuştur.

Onlara geniş olanaklar sağlayan krallar, halkın otoriteye karşı saygılı ve bağımlı olmalarının sağlanması için ellerinden ne gelirse yapmalarını istemiş, onlarda adamlarını halkın içine sokarak, büyülerin gizli büyük güçlerin emriyle yapıldığını, onlar izin vermese asla olamayacağını, bu güçlerin yağmur yağdırdığını, gündüzü geceyi ayırdığını bizi ısıttığını, ışık saçtığını, yıldırımlar şimşekler meydana getirdiğini, gök yüzünde cenneti, yer altında cehennemi yarattığını ve bunlara tanrı denildiğini anlatmışlar, inanmalarını sağlamışlardır.(Doğa tanrılarının doğuşu, yağmur, güneş, yer, gök tanrıları gibi)


Ayrıca kralların, hakanlarında tanrıların yeryüzündeki birer yansımaları olduğunu, onlara karşı gelmenin tanrılara karşı gelinmiş sayılacağını ve daha birçok, kralların korunması ve otoritesinin devamı için ikna ve inandırıcı çalışmalar yapmışlardır.

Dinin ve tanrı korkusunun çok işe yaradığını fark eden krallar, büyücü ve benzerlerini ve onların yetişdikleri insanları din adamı olarak ilan ederler ve onlara geniş yetkiler vererek devletin en üst makamı durumunda olduklarını belirtirler.
Bu güçlerinin göstergesi için ise devasa tapınaklar, yaşamları için saray yavrusu yapılar yaptırmışlar, yaşamları boyunca inanılmaz servetlere kavuşmuşlardır.


SAVAŞLARDA ÖLENLERE CENNET İKRAMI
Din adamlarının sayesinde halkı adeta kul gibi kullanan krallar, dış güçlere karşı savunma ve saldırı için üretim yükü yetmezmiş gibi savaşçı askerleride halkın içinden seçmişler, onlara vatanı için devleti için ölmeleri halinde öbür dünyada, bu dünyadakinden daha güzel ve mutlu ikinci bir yaşamın beklediği anlatılmış ve inandırılmıştır. (Maya Uygarlığı’nda uygulanan ilk şehit olma payesi)

Krallar, yöneticiler ve din adamlarının birlikte işledikleri, vatan sevgisi, sınırların korunması, şehitlik gibi kavramlar okadar ileri derecede uygulanmaya başlamıştırki, işgal edilen yerlerin, alınan haraçların bir kuruşunun dahi kendilerine gelmiyeceğini bilmelerine rağmen, askerler koş koşa savaşa girmekte, gözünü dahi kırpmadan şehit olma uğruna ölüme gitmektedirler.
Hatta bu askerler icap ettiğinde, içinden çıktıkları halka karşı silah kullanmaktan çekinmemişler, kralları veya vatanları için onları öldürmeyi dahi göze almışlardır.


Aradan binlerce yıl geçtiği halde, bu geçiş sürecinde yeni ve tek tanrılı, geniş topluluklara hükmeden ve onları dahada disipline edebilmek için semavi dinleride ortaya çıkmasına rağmen, ne yazıkki gerek ekonomik, gerek sosyolojik açıdan gelişmesini tamamlıyamamış ve bunlara ilaveten dinde rönesansı yaşama şansına kavuşamamış, başta tüm İslam ülkeleri olmak üzere geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde, neredeyse kutsal kavramlar içeriği taşıyan vatan, millet, sınır ve şehitlik ilkelerinde hiç değişiklik olmamış, adına demokrasi densede, her zaman için yönetenler pastanın en büyük dilimini alırken, ezici çoğunluktaki yönetilen ve üreten kesim eskiden olduğu gibi küçük dilimi aralarında paylaşmaya devam etmişler, gelişim çıtasını geçinceye kadarda aynen devam edeceklerdir.


Sonuç olarak binlerce yıl öncesi çakılan bu kazıkların yer değiştirilme sevdası yüzünden birbirlerini kıran, öldüren halkda bu geri kalmış ülkelerin halkıdır, öyleki yine binlerce yıl öncesi gibi, gelir pastasının çok ufak bir diliminin kendilerine düşeceğini bildikleri  halde, bilerek yada bilmiyerek yönetim kesiminin refahı ve zenginliğine hizmet edende, vatanı, toprağı, sınırı için savaşanda, şehit olanda hep yönetilen, üreten, çalışan ezici çoğunluktaki insanlar olmuştur.


Bu şartlandırmayı uygulamaya sokan içteki yönetici sınıf ile uygulanmasına destek veren, hatta yönetimde kalmak istiyorsanız bizim kurallarımıza uymak zorundasınız diyen dış emperyalist güçlerin elindeki tek dayanak noktası, kullandıkları araç ise yine ne yazıkki din kavramıdır.
Özellikle İslam ülkelerinde bunu çok güzel kullanmışlar vede hayli başarılı olmuşlardır.

NETİCEDE HA ON BİN YIL ÖNCESİ, HA ON BİN YIL SONRASI  TAS DA AYNI HAMAMDA.

ETİKETLER :  KOMÜN YAŞAM - IRKÇILIK - İLK DİNLER - SEMAVİ DİNLERİ - ŞEHİTLİK - VATAN - DEVLET SINIRLARI - SAVAŞLAR - TAPINAKLAR - DİN ADAMLARI - YÖNETİCİLER - YÖNETİLENLER





Share
Bizi Takip Edin

1 yorum :

  1. Heya outstanding blog! Does running a blog such as
    this require a lot of work? I've absolutely no knowledge of programming but
    I had been hoping to start my own blog soon.
    Anyways, if you have any ideas or techniques for new blog owners please
    share. I know this is off subject but I just wanted to ask.
    Thanks!

    my web-site - MineCrafting hosting Company (http://wtos2k.woobi.co.kr/)

    YanıtlaSil

Sudoku

HER GÜN YENİ BİR SUDOKU BULMACA
     Powered by SudokuKingdom.com
NASIL OYNANIR :
Rakamları Yerleştirme :
1- Fare imleci istenen RAKAM üzerine getirilir ve TIK. Önceden yüklenen rakamlar içinde tıklanan rakam kaç tane varsa kırmızı çerçeve içinde belirir.
2- Seçilen rakam Fare ile istenen boş kareye getirilir ve TIK.
3- Silmek için Fare İmleci (X) üzerine getirilir ve TIK.
4- Fare ile silinecek rakam üzerine gelinir ve TIK.
Kurallar :
1- Aynı Blok.içinde 1 den 9 a kadar tüm rakamlar yer alır. (Toplam:45) 2 Aynı rakam yer almaz.
2- Aynı Satır içinde 1 den 9 a kadar tüm rakamlar yer alır. (Toplam:45) 2 Aynı rakam yer almaz.
3- Aynı Satır içinde 1 den 9 a kadar tüm rakamlar yer alır. (Toplam:45) 2 Aynı rakam yer almaz.

FİLM-SLAYT-MÜZİK-KLİP

VİDEOLAR - Çeşitli

VİDEOLAR (Sevimli Hayvanlar)

TARİHTE BUGÜN-Hürriyet Kafe


Tarihte Bugün v.8.0
************************************

REKLAMLAR

Green Card çekilişine katılarak siz de ABD de yaşama ve çalışma imkanına kavuşabilirsiniz! ABD......
PERA BULVARI 28.6.2020