ABD İMZALI SİYASAL ILIMLI İSLAMCILIĞIN ÇÖKÜŞÜ
Son günlerin gündemini işgal eden Mısır olayları ve Arap
Baharı konularını işlerken, üyesi bulunduğum Yahoo Gruplarından Alezya@Yahoo.com.Tr adresine bir mail geldi Ankara’dan.
15.Ağustos.2013 Tarih ve Nurullah Aydın imzalı “ SİYASAL
ILIMLI İSLAMCILIĞIN ÇÖKÜŞÜ” başlıklı makaleyi aynen aktarıyorum.
Laik T.C.nin Güzide Devlet Memurları, arkanızdaki kırmızı pankart da
ne yazıyor acaba, niçin sakladınız.
Laik T.C.nin Güzide Devlet Memurları, arkanızdaki kırmızı pankart da
ne yazıyor acaba, niçin sakladınız.
Nurullah Aydın, Gerek Arap Baharında sık sık gündeme gelen,
gerekse ülkemizde bayağı etkili vede bazı TV. Haber kanallarında söz sahibi durumunda
olan, Sn. Başbakanımızında çok sevdiği ve dilinden düşürmediği Müslüman Kardeşler örgütünün niyetleri
hakkında çok yerinde bir tesbitte bulunmuş.
Mursi demokrasi si. Gösterilerde de Haremlik-Selamlık
Mursi demokrasi si. Gösterilerde de Haremlik-Selamlık
Özet olarak Müslüman Kardeşler ve benzeri örgütlere şöyle
sesleniyor Nurullah Aydın :
“Sizlere Ilıman İslam iktidarı yolunu demokrasi içinde olmak
üzere açan ABD ve batı, kandırıldığını anladı ve sadece seçimle işbaşına
gelmenin demokrasi için yeterli olmadığı olgusundan yola çıkarak çağdaş
demokrasi yolunu açamayan yada açmak istemeyen partilere iktidar yolunu
kapattı”
Onlara heryer Mısır, kimse engelliyemez.
Onlara heryer Mısır, kimse engelliyemez.
Zaten görünüşe göre Müslüman Kardeşler örgütünün
demokrasiyle yakından uzaktan pek alakaları yok gibi. Onların derdi
demokrasinin bir şartı olan seçim hakkını kullanarak iktidara gelmek ve
iktidarda iken dilediği rejimi yerleştirmek. Nasıl olsa demokrasi, halkın
istediği rejimi uygulamak olduğuna göre, kendilerine göre doğru yolda budur.
Taksim'de ayakta duranlara gözaltı. Demokrasi budur işte.
Taksim'de ayakta duranlara gözaltı. Demokrasi budur işte.
Buraya kadar her şey normal seyrinde devam ediyor durumda,
ABD verdiğini geri alıyor, Mursi iktidarımı geri verin, ben demokratik yoldan
geldim diyor, ikiside kendine göre haklı ama tüm dünya Katar ve Türkiye hariç
batının tezini destekliyor.
Nedir bu bağ bu ilgi, nedir bu sevgi. Geriye ordumuzu göndermediğimiz
kaldı sadece. Ama neolur "demokrasi için"deyipte güldürmeyin bizi.
Nedir bu bağ bu ilgi, nedir bu sevgi. Geriye ordumuzu göndermediğimiz
kaldı sadece. Ama neolur "demokrasi için"deyipte güldürmeyin bizi.
Son alarak Katar’da geri adım atıyor ve kahraman AKP
iktidarı, tek kalsamda illada Mursi ve illada Suriye’deki Müslüman Kardeşler
Örgütü ile Kürtlerle savaşan el-kaide örgütü diyor, diyorda, laik hukuk devleti
olan Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılık yemini eden ey AKP li milletvekilleri vede başkanı,
birileri çıkıp ortaya, tüm dünyanın karşı çıktığı bir örgüte siz hala ve ısrarla niçin
destek sağlarsınız, acaba sizlerdemi onlardansınız derse ne cevap vereceksiniz.
Çok merak ettim doğrusu verecekleri cevabı.
Nurullah Aydın’ın Siyasi İslm hakkındaki Makalesi :
Nurullah AYDIN
15 Ağustos 2013-ANKARA
SİYASAL ILIMLI İSLAMCILIĞIN
ÇÖKÜŞÜ
İslam dünyası kan gölü.
Radikal İslam dediler, Siyasal
İslam dediler, Ilımlı İslam dediler. Olmuyor.
İslami prensipler üzerine toplumu
yeniden yapılandırmaya yönelik kanlı girişimlere uzanan militan ılımlı siyasal
İslamcılığın, demokrasiyi önce araç sonra adım adım çağdışı karanlık ilkel
yaşama dönüştürme projesi iflas etmiştir.
İslamcı bir dil, taban, liderlik ve
içerik yoksunluğunu İslamcılığın can çekişme nedeni olarak görenler artıyor.
Her İslam düşünürün görüş, tespit
ve yorumlarını Gerçek İslam diye algılayarak bölündüler.
Hiç bir konuda bir ve beraber
değiller. Bir oldukları tek konu; tek gerçek kendilerinin olduğudur. Tek
bilginin, tek doğrunun kendilerinde olduklarına inanmalarıdır.
Oysa dünya nüfusunun ancak yüzde
23’ü Müslüman. Kendi aralarında birlikte değiller.
İslam dünyası parçalı. 57 İslam
ülkesinin dini İslam ama farklı çizgideler, ortak payda yok.
Bilimde yoklar.
Sanatta yoklar.
Kültürde yoklar.
Teknolojide yoklar.
Marka üretmede yoklar.
Ahlaki anlayışta yoklar.
Dürüstlükte yoklar.
Kadın haklarında yoklar.
Özgürlükte yoklar.
İnsan haklarında yoklar.
Eşitlikçi düşüncede ve
uygulamada yoklar.
Ilımlı İslamcılar birçok ülkede
iktidara geldi. Beceremediler. Ahlaklı, hoşgörülü olamadılar.
Demokrasiyi, insan haklarını,
özgürlüğü, dürüstlüğü, hakkı hukuku, adaleti, hoşgörüyü barış içinde bir arada
yaşamayı anlayamadılar, özümleyemediler, kabullenemediler.
Dillerinde yalan, nefret, gözlerinde kin, midelerinde
haram, ellerinde kan var.
Demokrasi, özgürlük, nihayet İslami
kuralara dayalı rejim kuruyoruz diyerek, insanları ayrıştırdılar. Şimdi Mısır’a
ağıt yakıyorlar. Afganistan, Irak işgallerinde, Libya’nın bombalanmasında
Suriye’nin kan gölüne dönmesine neden oldukları halde maskeli yüzlerle saf
temiz iyiniyetli Müslümanları aldatıyorlar.
Ilımlısı da siyasalcısı da,
radikali de; kendileri
gibi düşünmeyenlere yönelik her türlü iğrenç hile yapmayı, tuzak kurmayı meşru
gören sapkın akıma dönüştü.
Küfür-hakaret cephesi oldular. Kan istiyorlar, kaos istiyorlar. Peki ama neden?
Dünya; iç savaşlar sonrası din-mezhep savaşlarını geride bıraktı.
Barış içinde bir arada yaşamayı öğrendiler. Laiklik, hukuk devleti, sosyal
devlet, özgürlük, insan hakları kurallarla benimsendi. İşleyen sistem kurdular.
İslam ülkelerine bakın. Kan fışkırıyor, silah sesleri artıyor, bombalar patlıyor.
Yakıyorlar, yıkıyorlar, katlediyorlar. Özgürlük diyip özgürlükleri
kısıtlıyorlar. Diktaya karşıyız diyip diktatörlüğe yöneliyorlar. Bu durum artık
normal hal kabul ediliyor.
Dinden imandan bahsediyorlar,
çirkinleşiyorlar, tuzak şiddete yöneliyorlar.
Siyasal, radikal ya da ılımlı
islamcı olmak, vicdansız olmayı mı getiriyor?
Ben ve öteki anlayışı, akılcı
bilimden uzaklaşmak, dogmatik kavram ve kabullerle düşünmek ve yaşamak,
ötekileştirmek, karşıtı düşman görmek yıkımın temel nedeni.
Ortadoğu coğrafyasında din
istismarcıları mazlumu oynuyorlar, kabadayılığa yöneliyorlar.
İslam dünyasında; akıl, mantık, izan durmuş durumda.
Çağdaş insanlık anlayışı; akıl ve bilim öncülüğünde, hoşgörüyü, barış içinde birarada
yaşamayı, insanı-hayvanı-bitkiyi-doğayı bir bütün olarak görmeyi, anlamayı,
bilmeyi öngörür.
Uyanışın, dirilişin sancıları
artıyor. Ufukta aydınlanmanın parıltıları ışıldamaya başlamıştır.
Günün Sözü: Akıl ve Bilimden uzak anlayış, insanları mutlu olmaktan
mahrum bırakır.
Nurullah Aydın.Ankara
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder