Mısır'da istenen oldu ve kan aktı.

MISIR'daki RABİATUL ADEVİYYE MEYDANINDA KAN AKTI.

Nihayet Mısır’da istenen oldu ve gece oturma eyleminde bulunan Rabiatul Adeviyye Meydanındaki darbe karşıtı ve Mursi taraftarları üzerine otomatik silahlarla polis ve asker tarafından açılan ateş sonucu 4 binin üzerinde yaralı ve 120 dolaylarında ölen gösterici var.

Bu haberler Türkiye’de ilk etapta başta Anadolu Ajansı olmak üzere, Müslüman Kardeşler Örgütü’nün (İHVAN) Türkiye’deki destekçileri yazılı ve görsel basın tarafından dünyaya duyurulmuştur.

Benim izleyebildiğim Haber Türk ve TV.24 haber kanalları sabahtan başladıkları yayının tamamını bu konu üzerine yoğunlaştırmışlar ve konuşmacıların tümü, Mursi yanlısı yada Mısır’da bulunan İHVAN sözcüleri. 

Hepsi bir ağızdan katliam katliam deyip yardım istiyorlar, yaralı insanlar ve kanlı cesetler videoda devamlı ekranda. 
Neden başlık cümlesini "Mısır'da istenen oldu" şeklinde yazdığım şimdi sanırım anlaşılmıştır. İhvan'ın amacı kanlı bir olay yaratmak ve dünyaya seslerini bu yolla duyurmak. Oda oldu ve sözcülüğünüde AKP iktidarı ile yandaş basın yerine getirdi.

Belikli bu anı bekler durumdalar ve Anadolu Ajansı ile birlikte Adeviyye Meydanında günlerdir çöreklenen kameramanları, muhabirleri olayları anında dünyaya servis etmeye başlamışlar ve haberleride devamlı olarak, sanki finans kaynakları oradaki İHVAN teşkilatı karşılamış gibi İHVAN sözcüleri tarafından verilmiş ve tek yanlı olarak dünyaya servis edilmiştir.

Sanırım destekçi diğer basın organlarının da bunlardan farkı yoktur, çünkü AKP ninde desteklediği İhvan teşkilatı lehinde gelişecek her türlü olayın, anında dünyaya duyurulması, yandaş ve destekçi basının başlıca görevidir.

Haberlerin devamında ve daha sonraları ise ne yazıkki katliam var askerler ateş ediyor diye dünyayı ayağı kaldırmak istiyen bu yandaş medya, utanmadan, sıkılmadan ve yüzü kızarmadan  yaptığı ilk haberin yanlışlığını yavaş yavaş, ateş edenlerin kesin olarak belli olmadığını Baltacı denen bir gurubun av tüfekleriyle ateş etmiş olabileceklerini söyliyerek açıklamak istiyorlar.

Taraflı ve çıkarcı bu tür  haber kaynaklarının bu ikilem içinde bulunmaları ve tezat haber vermek zorunda kalmaları her zaman için başlarına gelecek bir olgudur.

Haberlerde bir Türk vatandaşı olarak beni üzen, tedirgin eden ve dünyada ülkemizi küçük düşürecek olan konu, ülkem haber kaynaklarının,  bir gurubun etkisi yada sadece kendi parasal çıkarı uğruna tek yönlü olarak haberleri ve yorumları tüm dünyaya aktarmak istemesidir. 

Tarafsızım diyen hiçbir basın organına yakışmayan bu tavrın, iktidar baskısındanmı yoksa finans kaynağının o gruplarca desteklenmesindenmi ileri geldiğini bilemeyiz ama bildiğimiz tek bir şey var oda, basın dalında  Türkiye Cumhuriyeti’ni  tüm dünyaya karşı temsil eden tek resmi yayın organı Anadolu Ajansı’nın bu tek taraflı yayına ortak olması ve Rabiatul Adeviyye meydanında, Müslüman Kardeşler Örgütü’nün resmen sözcülüğünü yapmasıdır.

Ortada onlarca arap emirliklerine, sultanlıklarına, krallıklarına vede İslam Devletlerine ait basın organı varken Türk Milletinin vergileriyle finanse edilen bir Anadolu Ajansı ile Türkiye’de aldığı reklamlarla ayakta duran birtakım özel basın organlarının, şeriatçı oldukları ve laik düzen karşısında yer aldıkları alenen belli olan bir teşkilatın resmen sözcülüğüne soyunması, haberin her paragarafı arasında Yusuf Tal’at ve diğer örgüt militanlarının demeçlerinin verilmesi, İhvan Teşkilatının Resmi sözcüsü Muhammed el-Baltaci’nin bizzat Anadolu Ajansı mikrofonlarından bir saate yakın müddetle dünyaya mesaj iletmesi, ne anlama gelir tartışma konusudur tabi.

Ancak Araplar dahil tüm dünyanın elini dahi uzatmak istemediği bir örgüt liderine Türkiye’nin daha doğrusu AKP iktidarının bu kadar yakınlık göstermesi ve yardımda bulunma ısrarının arkasındaki sebeb ne olabilir sorusuna admin olarak verebileceğim yanıt, acaba Mısır’daki İhvan Örgütü’nün Türkiye’deki versiyonu AKP olabilirmi olacaktır.

Böyle olmasını temenni etmem ama, Sn.Başbakanımızın ikide bir Suriye’deki Mısır’daki, Tunus’taki Müslüman Kardeşler Örgütlerinden bahsederken, onlar bizim kardeşlerimiz demesi bu tahminimi çağrıştırır durumda kılıyor.

DİP NOT : Bugüne kadar hep iktidara karşı alternatif bir parti düşünürken CHP nden bahsetmiş ve kendisini değiştirerek, bu göreve talip olması için çok geç kalmadan çalışmalara başlaması gerektiğini vurgulamıştım. Ancak seçimler yaklaşmasına rağmen CHP nde herhangi bir adım ve değişim göremediğimden bundan böyle çağrım sadece, başta Mustafa Sarıgül olmak üzere Sosyal Demokratım diyen tüm politikayla uğraşanlaradır.

Tweetle