AKP ve İHVAN Örgütü

MISIR’da DARBE TÜRKİYE’de DEPREM

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ ve TÜRKİYE İSLAM DEVLETİ HAYALİ SUYA DÜŞTÜ.

Nasıl bir darbeymişki yüzlerce km ötede, deniz aşırı bir ülkede meydana gelen darbe olayının etkisi Ankara’da, İstanbul’da  duyuldu hemde dokuz şiddetinde deprem yada onun getirdiği Tusunami gibi.

Mısır’da  ordu bir yıllık C.Başkanı Mursi’yi deviriyor ve iktidara el koyuyor, haklıdır değildir, onların bileceği iş.

Ne varki oradaki iktidar değişimi, Türkiye’de başta Erdoğan ve AKP olmak üzere, bazı yandaş TV. Kanallarında ve İHH teşkilatında deprem yarattı, neredeyse ülkeyi ağlama duvarına çevirdiler. 


Nedir bu Mursi aşkı nedir bu İhvan sevgisi anlamak mümkün değil. Acaba diyor insan, Arap baharı, demokrasi yutturmacasında Libya’dan Mısır’a kadar olan ülkelerdeki  Şeriat yanlısı Müslüman Kardeşler Örgütü (İhvan) ile henüz bu isimle anılmasada, el-kaide ve benzeri örgütlerle işbirliği yaparak Suriye’yi kan gölüne çeviren Sunni destekli çapulcular ordusunun, bu kadar ağlayan ve dünyayı ayağa kaldırmak isteyenlerin finansal yada başka biçimde bir ilişkilerimi var.

Arap ülkeleride dahil tüm dünya sessiz kalırken, başta Sn.Başbakanımızın ve AKP kurmaylarının hiddet ve şiddet gösterisinin ardında neler var dersiniz. 
Neredeyse Mısır’a gidip savaşa girecekler, şeytanın burada neyi gör dediğini pek göremedim ama, bir gazete köşe yazarının ortaya attığı iddia pekde yabana atılır cinsten değil doğrusu. Köşe yazarı şöyle diyordu yazısında okuyanlar hatırlar sanırım :

ABD ve batı ülkelerince Terör örgütleriyle ilişkisi olduğu kabul edilen ve mal varlığı dondurulan Yasin El-Kadı adlı kişiye, hayır ilişkisi yok diyen Başbakan Erdoğan kucak açmış ve onun Türkiye’de kalmasına izin vermiştir.(Şaşırmayın bu duruma, ülkemiz demokrasinin beşiği ve bir hukuk devletidir, Başbakan isterse istediğini ülkemize kabul eder istediğini de sınır dışı. Tabi bunları yaparken hukuk kaidelerinede riayet eder çünkü onun öksürüğü dahi meclisten kanun olarak çıkar.)

Biz gelelim konumuza, yazar devam ediyor : Malum kişi Türkiye’de süresiz oturma izni aldıktan sonra, BM. tarafından dondurulmuş mal varlığı serbest kalınca tüm servetini Türkiye’ye aktarmış ve başta bir takım basın organları olmak üzere bir çok kuruma finansal destek sağlamış, hatta bazılarını başka isim altında satın almış ve üstelik bu kişininde Arap Baharı ülkelerinde adı geçen İhvan ile çok sıkı fıkı ilişkileri varmış. İşte diyor köşe yazarı, ülkedeki bazı kurum, kuruluş yada kişilerin dünyayı ayağa kaldırma ve Mursi’ye destek haykırışlarının ardındaki sebeb budur.

Bilindiği gibi bazı basın organlarının Mısır’daki olaylarda olduğu gibi Suriye’deki olaylarda da feryad ve feveran içinde “katliam var, kardeşlerimiz öldürülüyor” yalanlarıyla yurt içi ve dış ülkelere mesaj göndermeye çalışmaları ve bu yalanı aylarca tekrar etmeleri, yazarın iddiasında  ne kadar haklı olabileceği ortaya koymaktadır.

Oysaki bu olayların aslını onlarda, iktidardakilerde, bizde vede tüm dünyada biliyor ama, bu yalanlara devam etmelerinin nedenini sanırım sadece onlar ve iktidar biliyordur.

Bir varsayıma göre ya bir yerlere olan şükran borcu yerine getiriliyor, yada TV.den başka haber kaynağı olmayan dindar kesimin duygusallığından yararlanarak AKP ne oy akışının sağlanmasına çalışılıyor.

Gerçeği bir daha söylemekte yarar var sanırım, herkesin bildiği gibi Libya’dan başlayıp Suriye’de takılıp kalan Arap Baharı ve demokrasi yutturmacasının amacı, (BOP)Büyük Ortadoğu Planı “ Greater Middle East Initiative) projesi uyarınca, ark planda başta ABD olmak üzere Batı Ülkeleri ve ön planda ise uygulayıcı olarak Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan üçlüsünün öncülüğünde, bu ülkelere batıya karşı itaatkar ılımlı Sunni İslam yönetimlerinin getirilmesi.

Vurucu güç olarakda, ABD nin izni ve oyunuyla savaş için Suriye’ye giden, başta el-kaide örgütü olmak üzere, Taliban dahil dünyada ne kadar islami terör örgütü ve militanı varsa tamamı ile, bunlara Suriye’de katılan Sunni silahlı direnişçiler görev almakta.

Bir devleti yıkmaya kalkışan bu gruplar ve onlara dur diyen devlet organı ve silahlı kuvvetleri, buyurun ülke sizin diyecek değillerdi herhalde, tabiatıyle tüm kuvvetleriyle karşılık vereceklerdi verdilerde.

Ve sonuç bir iç savaş, arkasından ise fitili ateşliyen başta Türkiye’nin AKP iktidarı ile birtakım basın organı ve Suudların, Katar’ın feryadı figanı.

Olayın en acı tarafı ise proje sahiplerinin söylemden öte bir icraatta bulunmamaları, diğer iki ortak Suud ve Katar’ın geri adım atması, ortada yalnız başına kalan Türkiye.

Suriye böyle ayağı taşa takılmış durumda, ılımlı İslam hikayesi batının çark etmesiyle yok olmak üzere, Müslüman Kardeşlerin iktidarları yavaş yavaş yıkılıyor. 

Derken yalnız kalmış bir Türkiye’de iktidarda olan İhvan Örgütünün Türkiye versiyonu AKP(Bunu ben değil İhvan’ın yöneticileri söylüyor) ve onun yandaşı, destekçisi basın organları, İslam devleti hayaliyle yıllardır bekleyen ve AKP iktidarı sayesinde bir dedikleri iki olmayan vakıflar, birtakım sivil toplum örgütleri.

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ
Mısır olayı yüzünden takke düştü ve kel göründü, darbe yüzünden feryadı figan eyleyenlerin umutları suya düştü. 
İşler çok güzel rayında gidiyordu, Arap Baharı sayesinde seçimler yapıldı ve Suriye'ye kadar olan ülkelerde, çoğunluk Sunni islam mezhebinden Müslüman Kardeşler Örgütünde olduğu için iktidara geldiler, bir Suriye kalmıştı oda yakında ele geçecekti derken sıra Türkiye'ye gelecekti ve ülkemizde de ılıman İslam yutturmacısıyla şeriat kurallarına uygun bir İslam Devleti kurulacaktı.

Ama olmadı ABD ve Batı yanıldığını anladı, Müslüman Kardeşlerin çağdaş demokrasiyle hiç alakası olmadığını ve ülkelerini İslami şeriatı esaslarına göre yürütmeye çalıştıklarının farkına vardı ve ilk adımı Mısır'da attı, arkası gelecektir tabi. Müslüman Kardeşler ya çağdaş demokrasi kurallarına uyacak yada gideceklerdir artık.

Tabi Türkiye İhvan'cıların hayalleri suya düşünce veryansın ettiler hep bir ağızdan, illada Mursi başka söz yok. Dertleri Mursi değildi aslında, bütün çaba, yukarıda da bahsettiğim gibi onların arkasından Türkiye'ninde İslam Devleti oluvermesiydi ama olmadı olmazda.

Ortam bu durumda iken deprem bizde olmasında Avrupa’damı olsun. Dilerim herkes aklını başına toplar, laik bir Cumhuriyet Devleti içinde ılımlısı, radikali bir İslam devletinin kurulmasının mümkün olmadığını anlar ve depremi hafif sarsıntılarla atlatırız.

DİP NOT :  ARANIYOR

İktidara alternatif parti bulunmadığından dolayı tek partili rejime doğru sürüklenen, çok partili parlementer sistemli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası ve geleceği için :

1-  “Önce Vatan” yerine “Önce İnsan” diyebilen ve vatandaşlarının mutluluğunu ön planda tutan,

2- Laik, demokratik, çağdaş bir hukuk devletinin gereksinimlerini karşılamayı taahhüt eden,

3- Ekonomisini, içinde bulunduğu sistemin kurallarına göre düzenleyen, liberal ekonominin sadece muhafazakar yada din referanslı partilere ait olmadığını kanıtlayan,

4- Yerli ve yabancı sermaye yatırımları için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan

5- İcraatını geçmiş geleneklere vede dini inançlara dayandırmayan, onları araç olarak kullanmak istemeyen,

6- Son olarak "Devlet memurunun bir düğmesini kopardın al sana 6 ay hapis cezası" gibi orta çağ zihniyetli, birey üzerinde devlet otoritesini gösterir saçmalıklar manzumesi kanun veya genelgelerin tamamını ortadan kaldıracak olan,
7- "Ben Vergi Mükellefiyim, Devlete Vergi Veriyorum" diyen vatandaşa "Al verdiğin Vergiyi" deyip suratına bankonotu atıp azarlayan, yada tek kurşunla alnından vurarak yere seren kolluk kuvvetlerine izin vermeyen,

SAMİMİ, KENDİSİNE GÜVENEN BİR MUHALEFET PARTİSİ ARANIYOR.

Aranan şartların tamamı bende var diyen parti varsa müracaat etsin, 2015 seçimlerinde iktidarı ön şartsız teslim edelim.

Arama İlanı veren     : Türk Halkı

İlan Tarihi                  : 30.07.2003

İlan geçerlilik süresi : 30.07.2003 – 31.12.2014

Verilecek ÖDÜL       : 2015-2019 Arası 4 Yıllık İktidar.

ETİKETLER : TÜRKİYE İHVAN'I - MURSİ - MÜSLÜMAN KARDEŞLER - İHH YARDIM - BOP - ARAP BAHARI - MISIR DA DARBE.

BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR :

Mesaj Budur
2010 Yılında yayınladığımız, Sayın Ertunç Karadağ'ın (drkaradag76@hotmail.com )  04.06.2010 tarihli ilginç makalesi. 

3 Saat içinde Şam'da namazımızı eda eder geliriz diyen AKP nin anlı şanlı Davutoğlu'su. Heniz bir sene olmadan başımız derde girdi bile.

Yıl 2011 Yobaz sürüleri köşe başlarını tutmuş. Mardin'de Yeşilay Şb.Müd. Lütfü efendi.
Beyefendi resmen yumurtlamış, neymiş efendim Mardin'deki üniversite öğrencileri ilin ahlakını bozuyomuş, yuh ulan ve sessiz kalan bir Başbakan Tayyip Erdoğan.

4 Yıl önceki bir makalemiz, Mısır'lı Müslüman kardeşler Örgüt lideri yobaz Mursi iktidardan düşürüldü.
Ve cezaevni atıldı, iktidara geldiğinde Laik türkiye'de okadar sevinenler çoktuki, başta AKP nin çağdaş görünümlü kurmayları. Mısır'ın Tayyibi dediler one, devrilince de yasa büründüler.
Tabi Mısır'a bir savaş ilan etmemiz kalmıştı o zamanlar.

5 Yıl önce yayınladığımız bir makale...
Kılıçdaroğlu iktidara geldiğinde sevinmiştik hep birlikte, CHP nde değişim olacak, parti bir vizyona kavuşacak, yatırımlar yenilikler olacak, statükoculuk son bulacak.
Tabi sevincimiz kursağımızda kaldı, oda uydu betonlaşmış ağır topların siyasetine, bırakın değişmeyi, Baykal'ı arar olduk, hiç olmasa onun sesi gür çıkıyordu, bunda oda yok.

CHP günümüzde bir sürü belge ve dekont açıklandı ama gerçek olsa ne yazar...
Kapitalizmde dış ülkelerde şirket kurmak, her türlü taşınır taşınmaz mal satın almak satmak, para transferleri vs. hepsi doğaldırki, neden yayınladılar sanırım kendileride bilmiyor. Bu kadar eleştirilere ayırdıkları zamanı birazda iktidar için kullansalar.

Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle