GSYH ve SAGP ne göre KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİR HESABI

Bilindiği gibi Uluslar arasında, ülkelerin gelişmişlik ve refah düzeyleri Kişi Başına Düşen Milli Gelirleriyle ölçülür. Bu ölçünün birimide Dolar($) olarak kabul edilmiştir.
Kişi başına milli gelir iki şekilde hesaplanır :
1- Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) na göre,
Yıl içerisinde cari fiatların Dolar($) bazındaki değeridir.
2- Satın Alma Gücü Paritesi (SAGP) ne göre.
Yıl içerisinde birim $ ile alınabilen emtianın az veya fazla olmasından doğan değerdir.
Ülkemiz ile gelişmiş ülkeler arasında bir kıyaslama yaparak SAGP nin açıklanması :

Özetle GSYH a göre hesaplanan Kişi Başı Milli Gelir, uluslar arasındaki gelişmişlik ve refah düzeyini,
SAGP ne göre hesaplanan ise ülke içindeki gelişmişlik ve refahı gösterir.
Her ikisinde de Kişi Başına Milli Gelir, Toplam GSYH yada SAGP rakamlarının ülke nüfus sayısına bölünmesiyle hesap edilir. Ancak Dünya da geçerli olan GSYH na göre hesaplanan Kişi Başına Milli Gelir değeridir.
SAGP ne göre yapılan ve hesaplanan değerler, her zaman için GSYH na göre daha yüksek olduğundan, o günün iktidarlarına yakın olan yada sevimli görünmek isteyen basın organlarınca gerçek gelişmişlik düzeyi olarak ifade edilir ve yayınlanır.(Bir nevi halkı kandırmak ve yanıltmak için kullanılır)
2011 yılında Nüfus : 73.497.000
GSYH : 1.214.852 Milyon TL.
Kişi Başı M.G. : 10.624 $ (16.529 TL.)
SAGP : 2.123.000 Milyon TL.
Kişi Başı M.G. : 13.653 $ (21.239 TL.
Hernekadar bu göstergeler ülkenin gelişmişlik ve refah düzeyini göstersede bir çok yanılmalarıda içinde barındırmaktadır.
Şöyleki :
1- Dolar kurunun büyük dalgalanmalara maruz kaldığı ülkelerde, dolar bazında gösterilen değerler, reel KBMG e göre büyük değişkenlikler görülebilir.
Ülkede dolar aşırı düşmüş ise KBMG rakamları nisbeten yüksek, tersi durumunda ise nispeten düşük görünür.
2- Ülkeler arası gelişmişlik düzeyi karşılaştırılmasında, bir ülkenin KBMG göstergesi düşük olsa dahi, şayet o ülkede fiatlar oldukça düşük ise, aradaki düzey farkı gerçeği göstermez. Halkın refahında önemli olan alım gücüdür. Bundan dolayıda ikinci formül olan Satın Alma Gücü Paritesi(SAGP) ortaya çıkmıştır.
Ekonomistler, gelişmişlik karşılaştırılmalarında SAGP değerlerinin kullanılmasının daha uygun olacağını ve gerçek değerleri göstereceğini savunmuşlarsada, dünya ticaret literatüründe söz sahibi olan gelişmiş ülkeler bu tezin uygulanmasına yanaşmamıştır. (Sanırım gösterge panolarındaki yüksek puanlarının düşebileceği endişesinden kaynaklanmaktadır bu çekinceleri)
3- Yıl içerisinde üretilen malların kalitesindeki iyileştirmeler, aslında tabloya dahil edilmesi gerekirken, gelişme ve kalite ölçüm zorluğu buna engel olmaktadır.
4- Hane içinde üretilen ürünler gerçekte var olduğu halde tabloya girmez. Ayrıca kayıt dışı yapılan yada vergiden kaçırılması için değeri çok düşük gösterilen emtialarında tabloya direk olarak etkisi vardır.
Devletlerin dış borçları ve borç tabloları
Mektuplarından kolisine, nakit paralara kadar PTT gönderim ücretlerinin hesap edilmesi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder