NİHAYET SURİYE’ye KARŞI SAVAŞ AÇABİLECEĞİZ.
Almanya, dostum dediği Osmanlı üzerinden Doğu Kafkasya petrol kaynaklarına sahip olmak ve Rusya’yı arkadan vurmak için gizli bir plan hazırlar ve plan uygulamaya koyulur.
Bu olayın üzerine Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan eder ve 1 nci Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını koruyan Osmanlı, Almanya yanında resmen savaşa dahil olur.
Böylece cengaver, maceraperest ve bazılarının büyük Türk Komutanı dedikleri Enver Paşa sayesinde Osmanlı, kendisini yokedecek savaşa ilk adımını atmış olur.
Yıl 2012 ve Yüce İnsan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ATATÜRK’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesiyle 80 yılı aşkın zamandır hiçbir savaşa girmeyen ve her defasında tarafsızlığını koruyan bugünün güzelim Türkiye’si.
Yandaşlarına göre Türkiye Cumhuriyeti böyle başarılı bir Dışişleri Bakanı görmemiş, bana kalırsa doğru söylüyorlar, böyle ülkeyi Arap bataklığına sokacak hiçbir bakan görülmemiştir.
Diğer tarafta dünyanın jandarması durumunda bir ABD.Tabiatıyle kendi geleceği ve çıkarları doğrultusunda planlarını hazırlamış, amaç kendisine biat edecek olan bir İslam Dünyası, ama bu dünyanında, nedeni bilindiği halde bir türlü dile getirilmeyen ılımlı Suni İslamdan oluşması, kaderci, şükürcü vede büyüklerimiz ne eylerlerse doğru eylerler gibi teslimiyetçi ruha sahip Müslüman toplumu.
Bakıyorsunuz baharı atlatmış tüm ülkelerde halkın çoğunluğu Suni İslam, dolayısıylede iktidarlar bunlardan teşekkül edecek, planın uygulanması çantada keklik misali.
Yönetimde bunlara seyirci kalacak değil tabiatıyle, karşı koyacak, bir devlet anarşi yaratana, isyan edene ne yaparsa onu yapacak.
Sonrasımı, sonrası malum, başta ABD, İngiltere, Fransa gibi tüm batı ülkeleri yönetim kadroları ve basını veryansın dünyayı ayağa kaldırıyor, katliam var, masum insanlar öldürülüyor yaygaraları ve arkasından natosuyla kendi kuvvetleriyle hücum, ülke yerlebir liderler ya linç edilir ya cezaevinde.
Demokrasi aşığı! İnsan hakları savunucusu! ve Evrensel hukuk kurallarına bağlı! Bir yönetim gelir yani Ilımlı İslami Yönetimi.
Olaylar devam ederken bizim gibi az gelişmiş yandaş ve maşa ülkelerde onların yanında. Birgün sıranın kendilerine geleceğini hiç akıllarına getirmeden tabi.
Sözde demokrasi uğruna başlayan Arap Baharı başarılı bir şekilde devam ederken birden ayakları taşa takıldı, bu taş Suriye.
Dünyada ne kadar illegal islami militan varsa hepsi toplanmış, biraz bu militanların baskısından birazda Arap Alevisi sayılan Esad’a karşı kinlerinden dolayı bir araya gelmiş sunni Müslümanlardan oluşan sözde özgür Suriye ordusu ülkeyi kan gölüne çeviriyor.
ABD ve batı akıllı, baktılar karşılarında çetin ceviz Suriye var, bataklığa girmeyiz dediler ve görevi anında verdiler üç ülkeye Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar.
Öyleya maşa varken ateşe el ile yaklaşılırmı.
Osmanlı hayalinin gerçekleşmesinin tam zamanıdır onun için. Aynen batı ifadesiyle bu sefer o başlıyor, Suriye’de katliam var, kardeşlerimiz öldürülüyor, kadınlar, çocuklar insafsızca yok ediliyor ve daha neler neler.
Borazanları özellikle görsel basında aynı yaygaralara devam. Ya sana ne oluyor, neden bukadar ilgilisin Suriye ile yoksa taşaronluk sanamı verildi diyenlere, tüm hükümet yetkilileriyle birlikte bir ağızdan, sizler katilin yanındasınız, sizler dikta rejimleri seversiniz gibi ipe sapa gelmez cevap veriyorlar, bu yanıtlarıda görsel basında hemen hemen hergün yayınlanıyor. Karşı tezlere nedense o görsel basın hiç yer vermiyor, verilsede okadar kısıtlı oluyorki verilip verilmediğini kimse bilmiyor.
Hernekadar Sn.Başbakan bu tezkere caydırıcılık içindir desede, daha sonraları verdiği beyanatlarda, evet savaş için aldık, icabederse oradaki kardeşlerimiz için savaşırız
diyebiliyor.
Tamam savaşsında ordakiler nerden bizim kardeşimiz oluyor, bizmi Araplaştık yoksa onlarmı Türk’leşti bilemiyoruz.
Dua edelimki Suriye Yönetimi mantıklı davranmış olsun ve bu atışlara cevap vermesin, verdiği anda savaş sevdalısı hükümetimizin ne yapacağı artık belli oluyor.
Sonumuz hayırlı olsun diyeceğim ama pekde hayırlı görünmüyor.
-->
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder