CHP, İKTİDARLAR İÇİN NEDEN ALTERNATİF PARTİ OLAMIYOR.

Türkiye’ye bir bakalım, dünyanın neresinde hangi blok içerisinde, herkesinde bildiği gibi ülkemiz kapitalizmin ağababası sayılan ABD ve batı bloku içinde tabiatıyle.

Bu mecburiyet zaten Türkiye’nin tabi olduğu askeri, siyasi, ekonomik kuruluşlar nedeniylede geçerliliğini koruyacaktır.
1- Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Üye.
2- Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Katılımcı.
3- D-8 Kurucu Üye.
4- Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Kurucu Üye
5- Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Üye.
6- Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalş.Grp.(FATF)Üye.
7- Karadeniz Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (BSEC) Kurucu Üye.
8- Uluslar arası Para Fonu (IMF) Üye.
9- Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu (BLACK SEA FOR) Kurucu Üye.
10-Kuzey Atlantik Antlaşması (NATO) Üye.
CHP 6 OKLARI :

CHP nin 6 okla temsil edilen ilkelerini ve bu ilkelerin günümüz kapitalist sistemde uygulanabilirliğini irdeliyelim.
Cumhuriyetçilik :
Cumhuriyetçilik kavramının esasında ve açılımında kabül görmiyecek hiçbir tarafı yoktur.Günümüzde ve gelecekte her sistem içerisinde itiraz edilemez niteliktedir.
Milliyetçilik :

Halkçılık:

Devletçilik:


Burada takdir edilecek bir cümleye değinmeden geçemiyeceğim. “Yurttaş devlet için değil, devlet yurttaş için vardır” çok güzel bir yaklaşım ama bir soru geliyor arkasından ozaman : Önce yurttaş yani insan varsa, devletin ana öğesi vatan hakkında dağlara taşlara yazılan “Önce Vatan” ibaresi silinecekmidir.
Laiklik:
Demokrasinin, özgürlüğün temel taşı laikliktir, laiklikten taviz verilmesi asla beklenilemez ama onun korunmasıda laiklik nutukları ile gerçekleşmez. Kaldıki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Dini İslam’dır diyen 1924 Anayasası uyarınca 3.Mart.1924 de kurulan ve Suni Müslümanların tekeline bırakılan, 88 yıl geçmesine rağmen hiçbir değişikliğe uğramayan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan sonra henüz ismi telaffuz dahi edilmeyen laiklik ilkesinin sınıfta kalacağı belli olmuştur.
10.Nisan.1928 de “Devletin Dini İslamdır” ibaresinin kaldırılması ve 5.Şubat.1937 de ise “Türkiye Cumhuriyeti Laik bir Devlettir” ibaresinin Anayasa’ya girmesinin ardından benimsenen laiklik ilkesi, Diyanet İşleri Bşk.lığının tutumu nedeniyle yinede sınıfı geçememiştir.
Bunun nedenide çok iyi bir niyetle kurulan ve dinler arasındaki uyumu, her inanışın serbestçe yerine getirilmesi gibi görevleri üstlenmesi gereken Diyanet İşl.Bşk.lığının, Devletinde desteği ile sadece Sunni İslam tekelinde kalması ve diğer inanışlar üzerinde adeta bir baskı grubu gibi kendisini göstermesidir.
Öyleki resmi olsun, gayriresmi olsun onlarca internet sitesini araştırma için ziyaret etmeme rağmen, geçmiş 88 yıl içerisinde ne tek partili nede çok partili dönem içerisinde, Diyanet İşlerindeki yetkili görevlerde sunni İslam dışında hiçbir din yada inanıştan birini göremedim.

Bırakınız 1955 yılı 6-7 Eylül olaylarından sonra “Türkiye Türklerindir” gibi kafatascı zihniyetle tamamını silip attığımız diğer din mensuplarını, kendi dinimiz içinde ayrı bir inanış sahibi olan Alevi’lerdende hiç kimse yoktu bu devlet kuruluşunda.
CHP nin laiklik konusunda ağırlık vereceği bir konu ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Sunni İslam tekelinin kaldırılması olmalı, kurumda kesinlikle her inanışdan temsilci bulunmasının önü açılmalıdır.
Devrimcilik:
CHP en büyüt hatayı ve tezatlığı devrimcilik ilkesinde yapmıştır bugüne kadar. Devrim ileriye dönük değişim demektir, değişimde adına sol denilen felsefenin ana ilkesi diyalektiğin değişmez öğesidir. Hal böyle iken bugüne kadar CHP nin Atatürk Devrimleri’ne saplanıp kalmasını kimse haklı gösteremez.
Ne yazıkki bir aymazlık örneği CHP her zaman bilerek yada bilmiyerek tüm yeniliklerin karşısında bulmuştur kendisini. Fakir, fukara, emek hikayesi altına sığınarak, sadece felsefesi gereği kapitalizme, liberal ekonomiye karşı tavır koymak uğruna düşmüştür bu hataya.
Oysaki devrimciyim diyen, değişimden yana olan siyasi partilerin önceliği, halkın yararına, rahat yaşamına dünyada ne gibi gelişimler varsa onları ülkesine getirmektir, üretebiliyorsa üretmektir, Atatürk’de devrimleriyle böyle yapmamışmıdır.

Oysaki devrimciyim diyen, değişimden yana olan siyasi partilerin önceliği, halkın yararına, rahat yaşamına dünyada ne gibi gelişimler varsa onları ülkesine getirmektir, üretebiliyorsa üretmektir, Atatürk’de devrimleriyle böyle yapmamışmıdır.
Dünleri hatırlayalım, basit iki örnek vereceğim, boğazdaki köprüler yapılırken, otoyolların inşaatına başlanırken ortalığı ayağa kaldıran CHP kurmayları ve CHP li olan bizlerdik, ama şimdi geriye doğru bakıyorumda hata etmişiz. O köprülerden, o otoyollardan rahatlıkla gelip geçen yinede bizleriz ve o gün karşı geldiğimiz bu tesislere iyiki yapılmış diyebiliyoruz.

Karşı çıkıştaki haklılığımızı hala anlamış değilim, iktidar kontrolünde bir Devlet TV.kanalı, muhalefete tamamen kapalı ve biz hala özel kanallara karşı geliyoruz, acaba diyorum bu kanalların açılmasını engellemiş olsaydık, sayın CHP eski ve yeni kurmayları, başkanları hangi kanaldan kendilerini ifade edeceklerdi, uzaydanmı yayın yapacaklardı. Bu konuda haklılığımızı değilde haksızlığımızı kabul edelim artık.

Aksi takdirde hiçbir etkisi olmayan, sadece ana muhalefet partisi ismi altında bir kurum olarak kalacağını söyledik.
Böyle oluncada karşısında alternatifini görmeyen iktidarın, ülkeyi geri dönülmez rejimlere doğru sürükleme sevdası önlenemiyecektir.
VE BÜLENT ECEVİT :

Orta yaştakiler hatırlarlar, ilk icraatı üretimi kısıtlanan afyon bitkisinde, tüm batılıların karşı gelmesine rağmen ekim sınırlamasını kaldırdı, serbest üretime geçilmesini sağladı.(Sonraki seçimlerde Afyonkarahisar bölgesinden aldığı oyların yüzdeleri niçin serbest bıraktın anlamını taşımaktadır ne yazıkki)

Bu iki hükümetin sonuçlarına bakacak olursak, birincisinde kapitalist ülkeler sınıfında görünen Türkiye gibi bir ülke içinde, emperyalist güçlere rağmen, kaptalizmin kurallarına uymayan bu yaramaz halk çocuğunun tasfiyesi kararı alındı resmi olmayan gizli ekonomik kısıtlamalarla ülkenin ekonomisi sarsıldı, yokluklar baş gösterdi, krediler kapandı sonundada bu ekonomik krize fazla dayanamayan hükümet düşürüldü. Buda yetmedi böyle bir partinin ve seçmeninin kapitalizm için zararlı olacağı düşünüldü, bunun yanı sıra ABD nin Yeşil Kuşak teorisininde tehlikeye düşeceğini hesaplayan güçler,bir askeri darbeyle tüm bu tehlikelerin yokedilebilmesi için düğmeye bastılar ve ülkeyi kangölüne çevirdiler.

Ecevit’in ikinci hükümetinin ise nasıl başarısızlığa uğratıldığı ayan beyan ortada, yine ekonomik bunalım, yeni yeni kemer sıkma kararları. Şükredelimki 80 öncesi olaylar görünmedi ama sebebi nedir bilinmez sapsağlam bir Başbakan neredeyse yürüyemez duruma geldi.(Bu da apayrı irdelenmesi gereken ilginç bir konu)
Sonuç olarak sevelim, sevmiyelim unutulmaması gereken bir gerçek var :
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, DÜNYADAKİ KAPİTALİST BLOGDA YERİNİ ALMIŞ, LİBERAL EKONOMİ SİSTEMİYLE GELİŞMEYE ÇALIŞAN BİR ORTADOĞU ÜLKESİDİR.
ÜLKE YÖNETİMİNE TALİP OLACAK AKTÖRLERİN OYUNLARINI, MEVCUT SİSTEM KURALLARI İÇİNDE GERÇEKLEŞTİRMELERİ GEREKECEKTİR.
ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ :
Kıssadan Hisse

Kemal Kılıçdaroğlu'nu her yönüyle takdir etmemek hataların en büyüğü olur. Efendiliği, bilgeliği, dürüstlüğü, yaşam tarzı, geçmişiyle saymakla bitmez. İlk çıkışında kendilerini Erdal İnönü'ye benzetmiştim biraz. Velhasıl adam gibi adam dedikleri tipten, dört dörtlük bir insan.
Bu madalyonun bir yüzü, siyasette birde madalyonun arka yüzüne bakalım.
Liberal ekonomide özel sektör ekonominin baş aktörüdür. Nedir bu özel sektör dersek, ticaret, üretim, hizmet, finans, pazarlama ve benzeri dallarda faaliyet gösteren, vergi mükellefliğine haiz özel ve tüzel kişiliklerin meydana getirdiği bir grup. Özel olarak küçük ticaret erbabından, büyük şirketlere, holdinglere kadar uzanan bir ticari yelpaze.
Kimlerden çekinir bu özel sektör denen kuruluşlar, hata yapmamak için çırpınır durur, söyliyeyim ama kimsede çıkıp yok be kardeşim olurmu öyleşey demesin, gerçek bu sıralıyorum :
Vergi Daireleri- SSK- Bağkur- Çalışma Müd.lükleri.
Veeee Şimdiiii çok sevdiğim saygı duyduğum Sn.Kemal Kılıçdaroğlu'nun mesleki yaşam geçmişine bir göz atalım :
-Maliye Hesap Uzmanı Yrd.
-Maliye Hesap Uzmanı
-Maliye Gelirler Gn.Müd.de Daire Bşk.
-Maliye Gelirler Gn.Müd.Yrd.
-Bağkur Genel Müd.
-S-SK. Genel Müd.
-Çalışma ve S.G.Bakanlığı Müsteşar Yrd.
-Kayıt Dışı Ekonomi İhtisas Komisyon Bşk.
-İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi.
-H.T.Üniversitesinde Öğ.Görevlisi.
-1994 Ekonomik Trend Dergisi Yılın Bürokratı Ödülü.
Ben bir şey demedim, demekte istemedim, sadece şeytan söyletti. Eskiden beri bazı olaylarda günah keçisi aramaya pek meraklıydık, hangi taşın altında bu yaramaz deyip taşları kaldırmaya başlardık.
Ben taş maş kaldırmayacağım sadece sesleneceğim : Be hey ünlü vede isim yapmış CIA kardeşim, sen hala buralardamısın.
BENZER KONULAR :
Kemal Kılıçdaroğlu Profil
CHP ve Kılıçdaroğlu
CHP Kurultayından Beklenenler
CHP nde Ne Değişti.
CHP nin Başarısızlığı (Yorumlar)
CHP , 6 Ok ve Kapitalizm.
Herkes için CHP
CHP ile MHP Birlikte Elele
CHP nde Belirsizlik ve Karmaşa
Türkiye'de Ana Muhalefet Partisi varmı, var ama yok gibi.
Yılların CHP neden iktidara gelemiyor, nerede bunun sırrı acaba
Oyumu nerede kullanacağım, Oy sandığım nerede?
ETİKETLER : 12 EYLÜL DARBESİ - YEŞİL KUŞAK - KIBRIS HAREKATI - HAŞHAŞ EKİMİ - 6.7.EYLÜL OLAYLARI - DİYANET İŞLERİ - SUNNİ İSLAM
BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR :
Mesaj Budur
2010 Yılında yayınladığımız, Sayın Ertunç Karadağ'ın (drkaradag76@hotmail.com ) 04.06.2010 tarihli ilginç makalesi.
3 Saat içinde Şam'da namazımızı eda eder geliriz diyen AKP nin anlı şanlı Davutoğlu'su. Heniz bir sene olmadan başımız derde girdi bile.
Yıl 2011 Yobaz sürüleri köşe başlarını tutmuş. Mardin'de Yeşilay Şb.Müd. Lütfü efendi.
Beyefendi resmen yumurtlamış, neymiş efendim Mardin'deki üniversite öğrencileri ilin ahlakını bozuyomuş, yuh ulan ve sessiz kalan bir Başbakan Tayyip Erdoğan.
4 Yıl önceki bir makalemiz, Mısır'lı Müslüman kardeşler Örgüt lideri yobaz Mursi iktidardan düşürüldü.
Ve cezaevni atıldı, iktidara geldiğinde Laik türkiye'de okadar sevinenler çoktuki, başta AKP nin çağdaş görünümlü kurmayları. Mısır'ın Tayyibi dediler one, devrilince de yasa büründüler.
Tabi Mısır'a bir savaş ilan etmemiz kalmıştı o zamanlar.
5 Yıl önce yayınladığımız bir makale...
Kılıçdaroğlu iktidara geldiğinde sevinmiştik hep birlikte, CHP nde değişim olacak, parti bir vizyona kavuşacak, yatırımlar yenilikler olacak, statükoculuk son bulacak.
Tabi sevincimiz kursağımızda kaldı, oda uydu betonlaşmış ağır topların siyasetine, bırakın değişmeyi, Baykal'ı arar olduk, hiç olmasa onun sesi gür çıkıyordu, bunda oda yok.
CHP günümüzde bir sürü belge ve dekont açıklandı ama gerçek olsa ne yazar...
Kapitalizmde dış ülkelerde şirket kurmak, her türlü taşınır taşınmaz mal satın almak satmak, para transferleri vs. hepsi doğaldırki, neden yayınladılar sanırım kendileride bilmiyor. Bu kadar eleştirilere ayırdıkları zamanı birazda iktidar için kullansalar.
Follow @AlpWebSite
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder