SURİYE SAVAŞ UÇAĞIMIZI DÜŞÜRDÜ, HA GAYRET SAVAŞ ÇIĞIRTKANLARININ GÖZÜ AYDIN.
TV.HABER KANALLARINI DİNLEMİYORUM KAPATTIM ARTIK. SULARI ISITMAYA ÇALIŞANLAR FAALİYETE GEÇMİŞ DURUMDA. ABD ve BATI BİR TAŞARON ARIYORLAR vede GÖZLERİ TÜRKİYEDE.
ÖYLEYA “ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI” DENİLEN İSYANCI GRUBA ALENEN YARDIM, DESTEK, TOPLANTILARA DAVET, EĞİTİM ve BARINDIMAYI YAPAN TEK ÜLKE TÜRKİYE, HER GÜN BU AŞIRI İLGİSİNİ DİLE GETİRENDE TÜRKİYE.
ÖYLEYA “ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI” DENİLEN İSYANCI GRUBA ALENEN YARDIM, DESTEK, TOPLANTILARA DAVET, EĞİTİM ve BARINDIMAYI YAPAN TEK ÜLKE TÜRKİYE, HER GÜN BU AŞIRI İLGİSİNİ DİLE GETİRENDE TÜRKİYE.
TAŞLAR YERİNE OTURMUŞTUR, SADECE SALDIRI İÇİN BİR SEBEB GEREKMEKTEDİR. İLK SEBEB SURİYE ASKERLERİ ÇADIR KENTE ATEŞ ETTİ ve KURŞUN DELİKLERİ VS. AMA PEK TUTMADI.
NİHAYET GEÇERLİ BİR SEBEB BULUNDU UÇAĞIMIZ DÜŞÜRÜLDÜ. ULUSLAR ARASI SİLAH TÜCCARLARININ MİSYONUNU ÜSTLENEN SÖZCÜLER TV. KANALLARINI ADETA İŞGAL ETTİLER, EH İKTİDARDARINDA SALDIRI İSTEDİĞİ BELLİ ZATEN.
OSMANLI SEVDALISI DIŞİŞLERİ BAKANIMIZ ÇIKTI BEYANATINIDA VERDİ. KAZANDINIZ SAVAŞ ÇIĞIRTKANLARI, KUTLAMAK GEREK SİZİ, SURİYE’YE GEREKLİ CEVAP VERİLECEKTİR.
HAYIRLI UĞURLU OLSUN TÜRK MİLLETİNE, AĞIZLARINDA SALYALAR AKAN GÖZLERİNİ KAN BÜRÜMÜŞ SAVAŞ ÇIĞIRTKANLARININDA TEKRAR GÖZLERİ AYDIN OLSUN.
Olay nasıl gelişti :
22.Haziran.2012 Cuma günü Malatya 7.Ana Jet Üssü’nden saat 10.30 da havalanan RF-4E Phantom tipi iki personel taşıyan keşif uçağı, hareketinden 1.5 saat sonra Akdeniz açıklarında, Hatay’ın güney batısında seyir halinde iken haberleşme irtibatı kesildi.
Daha sonra uçağın karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle Suriye kuvvetlerince düşürüldüğü anlaşıldı.
Daha sonra uçağın karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle Suriye kuvvetlerince düşürüldüğü anlaşıldı.
Biri Yüzbaşı, diğeri Teğmen olan pilotların fırlatma koltuğu ile uçaktan atladıkları söyleniyor.
Malatya/Erhaç’ta konuşlu bu tip Phantom uçaklarının keşif amacı ile kullanıldığı, silah ve mühimmat taşımadığı, ileri teknolojiye sahip kamera, fotoğraf gibi keşif amaçlı cihazlarla donatıldığı belirtilmiştir.
Türkiye askeri ve teknik heyetin bilgilerini baz olarak alan Bakan Davutoğlu’nun açıklamalarına göre uçak normal keşif ve radar kontrolü için seyir halindeyken, Suriye hava sahasına girdiği ve 5 dakika gibi bir zaman geçtikten sonra, pilotlara Türk yetkililerince sınır ihlali yapıldığı bildirilince uçağın hızla Suriye havasahasından çıktığı, Hatay istikametine gelirken tekrar rotasını değiştirdiği ve güneye doğru seyrettiği, Suriye havasahası yakınından ulusal sular üzerinde seyrederken Suriye kuvvetlerine ait füzeyle vurulduğu, vurulma anında uçağın savrulup 12 millik sınırı geçerek 8-10 millik noktada yani Suriye karasuları içinde denize düştüğü belirtilmiştir.

Buraya kadar vukubulan ve aklı selim hiçbir kişinin onaylamıyacağı olay, barışcıl bir anlayışla çözüme bağlanırsa ne ala, aksi bir sonuç doğar süreç çatışmaya doğru giderse bundan ne Suriye nede Türkiye’ye kayıptan başka hirbir yarar yada kazanç sağlamaz. Kazanan sadece kendilerini ateşin içine atmak istemeyen, ateşe maşa ile yaklaşan ABD, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere batı ülkeleri ile doğusuyla batısıyla uluslar arası silah sanayicileri olur. Bunu anlamak için ne çok zeki nede kahin olmaya gerek yoktur sanırım.
Her iki ülkede kendi görüşlerinin haklılığını kanıtlamak için birtakım tezler ileri sürecek, kimin tezi uluslar arasında destek kazanırsa o ülke birtakım istekler ileri sürecek yada karşı misillemede bulunacaktır, bunu zaman gösterecektir.
Suriye’nin tezine göre :
Uçak havasahaları içinde en az 5 dakika seyretmiştir, (daha fazlamıdır bilmiyoruz, bu 5 dk. bizim dışişleri bakanımızın verdiği bilgidir) Bir müddettir bazı nedenlerle savaş uçaklarının uçuşlarıda durdurulduğundan, tacizle indirilmesi yada saha dışına çıkarılmasıda mümkün olmadığı için düşürmek zorunda kalmışlar. 5 Dk.lık bir seyir uçaklar için azımsanacak gibi değildir çünki o tip bir uçak bu zaman zarfında enaz 100 km.lik bir mesafe kateder.

Bir devlet düşünün, hükümetiyle, ordusuyla, resmi sivil kuruluşlarıyla, BM.lerdeki yeriyle.
Ve bir gün geliyor adına batı devletleri denen bir grup, o devleti tamamen yıkmak istiyor, bahar hikayesiyle (nasıl baharsa anlayamadık) karışıklıklar çıkarıyor, düne kadar peşinde olduğu vede liderini öldürüp denize attığı örgütü devreye sokuyor, ülke kan gölüne dönüyor ve kenara çekilip olayları izliyor.
Ve bir gün geliyor adına batı devletleri denen bir grup, o devleti tamamen yıkmak istiyor, bahar hikayesiyle (nasıl baharsa anlayamadık) karışıklıklar çıkarıyor, düne kadar peşinde olduğu vede liderini öldürüp denize attığı örgütü devreye sokuyor, ülke kan gölüne dönüyor ve kenara çekilip olayları izliyor.
Bu olaylar oluşurken başkalarının etkisiyle yada kendi insiyatifiyle o devlette demokrasi olsun, diktaya son verilsin diye önceden kardeş dediği başka bir komşu devlet, o kenarda duran batılılara taş çıkartacak şekilde devreye giriyor, ülkeden kaçan kadın çoluk çocukla birlikte ülke dışına çıkması gereken asilere kucağını açıyor, onların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor, eli silah tutanları eğitiyor, para ve silah yardımıyla tekrar kaçak yollardan asileri geriye gönderiyor, bir savaş uçağının kaçarak başka bir devlete sığınmasında aracılık ediyor (bu iddialar yıkılması istenen devlet yetkilileri aittir) açıkçası savaş ilan edilmemiş olsada tam bir düşmanlık ortamı.
Türkiye’nin tezine göre:
Son ve kesin açıklama Dışişleri Bakanı Davutoğlu’dan geliyor : Malatya/Erhaç havaalanından saat 10.30 da çeşitli irtifalarda radar izleme kontrolü için havalanan silahsız Phantom keşif uçağımız Hatay üzerinden akdenize açılıyor ve alçak yüksek uçuşlarla radar izleme konrolü yapılıyor.
Son ve kesin açıklama Dışişleri Bakanı Davutoğlu’dan geliyor : Malatya/Erhaç havaalanından saat 10.30 da çeşitli irtifalarda radar izleme kontrolü için havalanan silahsız Phantom keşif uçağımız Hatay üzerinden akdenize açılıyor ve alçak yüksek uçuşlarla radar izleme konrolü yapılıyor.
Tabiatıyla 12 millik Suriye havasahasına yakın olarakda uçabiliyor. Bu seyir esnasında yanlışlıkla pilot Suriye hava sahasına giriyor ve bu ihlal uçuş 5 dk.kadar sürüyor, o anda ülkemiz radarlarıylada izlenen uçağın sınır ihlali yaptığı pilota bildiriliyor, pilotta hızla Suriye havasahasını terk ederek Hatay yönüne doğru geliyor ve buradan tekrar geri dönerek uluslar arası hava sahasında radar kontrolü için uçuşuna devam ederken Suriye tarafından atılan füzeyle düşürülüyor.
Füzenin isabet etmesinin ve patlamanın etkisiyle uçağımız yön değiştiriyor ve 12 millik Suriye havasahasına doğru sürükleniyor ve karaya 8-10 millik bir mesafede denize düşüyor.
Füzenin isabet etmesinin ve patlamanın etkisiyle uçağımız yön değiştiriyor ve 12 millik Suriye havasahasına doğru sürükleniyor ve karaya 8-10 millik bir mesafede denize düşüyor.
Son olarak Suriye Devlet Tv.dan yapılan açıklamada, uçağın 2.5 km. menzilli uçaksavar bataryalarınca vurulduğu ve kuyruk bölümünden isabet aldığı, isabet alan kuyruk parçalarınında Türk yetkililerine teslim edildiği belirtilmiştir.
Şayet Suriye’nin bu iddiası doğru çıkar ve kanıtlanırsa üzülerek söyelemek isterimki uçağımız uluslar arası hava sahasında vuruldu deyip ortalığı ayağa kaldıran sivil, resmi tüm sözcüler ile iktidar ve özelliklede söylenenlere hemen inanıp veryansın beyanat veren Kılıçdaroğlu’nun susmaktan başka çareleri kalmayacak. Dilerizki iddia asılsız çıkar.
Şayet Suriye’nin bu iddiası doğru çıkar ve kanıtlanırsa üzülerek söyelemek isterimki uçağımız uluslar arası hava sahasında vuruldu deyip ortalığı ayağa kaldıran sivil, resmi tüm sözcüler ile iktidar ve özelliklede söylenenlere hemen inanıp veryansın beyanat veren Kılıçdaroğlu’nun susmaktan başka çareleri kalmayacak. Dilerizki iddia asılsız çıkar.
Büyüklerimiz ne derse doğru söyler alışkanlığı ile bu teze içimizden gelmiyor ama haklıyız diyelim, pek inandırıcı olmasada. Özellikle uçağın savrulup Suriye karasularında denize düşmesi gibi.

Olay üzerine ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un beyanatıda yabana atılır cinsten değil doğrusu. “ ABD bu küstah ve kabul edilemez eylemi mümkün olan en güçlü şekilde kınamaktadır..ABD bu olayın ertesinde Türk Hükümeti’ne olan güçlü desteğini yeniden teyit eder…” Arkasından İngiltere’nin kınama ve destek beyanatları.

Hava sahası sınır ihlalleri konusunda bazı ihtimalleride unutmamak gerek. Hiçbir pilot özelliklede silahsız keşif uçak pilotları, it dalaşı gibi bir oyunada giremiyecekleri için sınır ihlallerine fırsat vermedikleri gibi hataya düşmeleride ender görünen olaylardandır.
Kendilerine verilen koordinatlarda uçuşlarını yaparlar ve bulundukları yerlerde gerek kendi radar ekranlarında ve gerekse yer radar ekranlarında izlenir, takip edilir, rotadan sapmalar anında ikaz edilir dolayısıyla hata yapmalarına izin verilmez.
Kendilerine verilen koordinatlarda uçuşlarını yaparlar ve bulundukları yerlerde gerek kendi radar ekranlarında ve gerekse yer radar ekranlarında izlenir, takip edilir, rotadan sapmalar anında ikaz edilir dolayısıyla hata yapmalarına izin verilmez.
Hal böyle iken yinede rota sapmaları dolayısıyla sınır ihlalleri meydana gelir, daha doğrusu üçüncü güçler tarafından istendiğinde bu işlevler gençekleştirilebilir.
Örnek vermek gerekirse, bizzat uçakları üreten firmalarda saklı bulunan uçak kompitür yazılım doneleriyle direk müdahale, yada başka bir noktadan gönderilen sinyal bozucu veya yanıltıcı frekanslarla, en önemliside ABD yönetiminde faaliyet gösteren ve Alaska Eyaletinde kurulu HAARP tesisleri ile buna benzer Rusya’daki tesislerden gönderilen yüksek güçte frekanslarla yapılabilir.

HAARP Teknolojileri konusunda detaylı bilgi için “ HAARP Teknolojileri ” “HAARP ve İyonosfer ” “ Deprem ve Düşündürdükleri ” makalelerimizi izleyebilirsiniz.
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder