TEDAVİDE ALTERNATİF - BİYOENERJİ

Araştırmalarda bulunan bilim adamlarına göre Biyoenerji, canlıların bedenlerinden , özelliklede insan bedeninden dışarı çıkan, her şeye bağlanan, denetlenebilen ve yönlendirilebilen bir enerji türüdür.
Biyoenerji terimi bu araştırmalardan daha önceleri 1920 lerde ilk kez Avusturya’lı hekim ve psikanalist Wilhelm Reich tarafından ortaya atılmış ve “Vücuttaki Yaşam Enerjisi” anlamında kullanılmıştır.
Başta Rusya olmak üzere birçok Doğu Avrupa ülkelerinde bu enerji ön plana alınarak yapılan sayısız uygulama ve deneyler neticesinde hasta tedavi teknikleri geliştirilmiştir.
Araştırmacı Dr.Zdenek Rejdak, Biyoenerj’ye dayalı tedavi tekniklerinin esasını, enerji dengesi bozulmuş hastaya, tedavicinin kendi yaşam enerjisini (vita) aktararak enerji dengesinin yeniden kurulması şeklinde açıklar.
Biyoenerji akım ışınımlarının meydana getirdiği elektromanyetik alana, bu konuları kendisine esas alan “Teozofi” denilen bilim dalında “Aura” ismi verilir.
Metapsişikçilerin “Eflüv” adını verdikleri biyoenerji akım ışınımlarıyle (radyasyon) oluştuğunu iddia ettikleri bu alan, Teozoflara ve Kirlian bilimiyle uğraşanlara göre “Yaşam enerjisi olarak adlandırılan bir tür enerjinin, canlılardan çıkarak insan gözünün göremediği bir frekans düzeyindeki ışınımların yayılmasıyla oluşur”
dışarı çıkışında yada aktarılmasında meydana gelen enerji akımı veya ışınının görüntülenmesi ve kaydedilmeside başarılmıştır.
Bu tür kayıt işlevine “Kirlian Fotoğrafçılığı” adı verilir. Kirlian fotoğrafçılığı, Çok yüksek voltajlı ve frekanslı ama çok düşük Amper seviyesindeki elektrik akım alanına dayalı cihazlarla, nesnelerden dışa yayılan birtakım ışınların fotoğrafik olarak saptanmasını amaçlayan elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen addır.
TEDAVİDE BİYOENERJİ
Bilindiği gibi canlılar sadece moleküllerden ibaret olmayıp, belirli frekansta ve düşük amper seviyesinde akımdan oluşan elektromanyetik bir enerjiye de sahiptirler.
Bu enerji, fiziksel bedene sabitleşmediğinden, bulunduğu bedenden başka bir bedene geçişi sağlanabilmektedir.
Biyoenerji tedavisinin dayanak noktasıda bu akış özelliğidir ve bu transfer sadece insan bedeni değil tüm nesnelere doğru gerçekleşebilmesidir.
Terapistin etki alanı hastanın vücudundaki enerji alanıdır ve bağlantı meridyenleri, “çakra” (chakra) ve “aura”daki sorunlar ve dengelerle ilgilenir.
Hastalığa neden olan yada neden olabileceği düşünülen enerji aksaklıklarını gidermeye çalışır ve gereken düzeye getirir, özet olarak elektromanyetik alanı akort eder.
Biyoenerji uzmanı olabilmek için bir kişinin birtakım sıra dışı özelliklere sahip olması gerekmez. Kendisini güçlü hisseden, bu tür uygulamaları yapabileceğine güveni olan, biyoenerji eğitimini alan ve tekniğini öğrenen herkez biyoenerji uzmanı (terapisti) olabilir.
Çakra lar, Canlıların dışardan aldıkları farklı yapı, enerji ve frekanslardaki hava, su, güneş ışını, besin gibi çeşitli yaşamsal maddeler ile insan vücudunda var olduğu kabul edilen duygu, düşünce gibi süptil kaynakları transformasyona uğratarak, yaşam enerjisine dönüştüren enerji merkezleridir.
Çakralar ait oldukları bölgedeki organların, görevlerini tam ve sağlıklı yürütmelerini sağlamakla birlikte, vücuttaki hormon üretimini sağlayan “endokrin” bezlerinide yönetirler.
İnsan bedeninde girdap olarak adlandırılan 7 adet ana enerji merkezi “ana çakra” ve 20.000 civarında da çakra bulunmaktadır.
BİYOENERJİ ve İLİŞKİLİ KONULAR Hk.MAKALELER DEVAM EDECEK.
ETİKETLER : ÇAKRA - AURA - TERAPİST - ELEKTROMANYETİK ALAN - BİYO ENERJİ - KİRLİAN ENERJİSİ - EFLÜV - TEOZOF - DR.ZEDENEK REJDAK - VİTA - WİLHELM REİCH.
ETİKETLER : ÇAKRA - AURA - TERAPİST - ELEKTROMANYETİK ALAN - BİYO ENERJİ - KİRLİAN ENERJİSİ - EFLÜV - TEOZOF - DR.ZEDENEK REJDAK - VİTA - WİLHELM REİCH.
Kaynak :
biyoenerji.org/
wikipedia.org/
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder