OLMAZ OLMAZ DEMEYİN BİR GÜN GELİR SİZDE TUTUKLANIRSINIZ
Yeniden Güncellendi : 3 Temmuz 2018
Yıl 2011
Soğuk Mart ayının 3 üncü günü bu makaleyi yazmışız.
Okuyunca
insanın aklına neler geliyor neler, vay anasını sayın seyirciler misali ve
terörist başı Feto nun yaptıkları.
Ha
dikkatinizi çekerim o dönemler Feto diye birileri yoktu, sadece Hoca vardı,
pardon Hocaefendi yada Fetullah Hoca Hazretleri, hani Sn.Erdoğan'ın
"Ne istedinizde vermedik" " Çok uzaklarda kaldınız gelin artık, özledik sizi"
"Onlarla gittiğimiz nokta aynı ama gidiş yollarımız değişik" dediği çok çok meşhur hoca efendi.
"Ne istedinizde vermedik" " Çok uzaklarda kaldınız gelin artık, özledik sizi"
"Onlarla gittiğimiz nokta aynı ama gidiş yollarımız değişik" dediği çok çok meşhur hoca efendi.
Okadar çok
şey verildiki, hiçbiri yetmedi şanlı ordumuzun sır küpü odasına kadar girildi,
girenler ozamanlar çok çok dürüst hakimlerdi, şimdiki tutuklu terörist hakim
efendiler.
Bunlarda az
gelmiş olacakki, koca Ankara'da, koca İstanbul'da hiç layık savcı yokmuş gibi;
- Denizli'nin bilmem hangi kırsal kasabasında savcılık yaparken, sadece laiklik vede Atatürk devrimleri düşmanı olduğu için merkeze tayini çıkarılan,
- Kendisine savcıların savcısı yetkili savcı unvanı verilmiş,
- Yetmedi altına zırhlı Mercedes,
- Yetmedi emrine onlarca savcı verilen
- Şimdiki terörist vede kaçak çok çok değerli savcı efendi ZEKERİYA ÖZ.
- Denizli'nin bilmem hangi kırsal kasabasında savcılık yaparken, sadece laiklik vede Atatürk devrimleri düşmanı olduğu için merkeze tayini çıkarılan,
- Kendisine savcıların savcısı yetkili savcı unvanı verilmiş,
- Yetmedi altına zırhlı Mercedes,
- Yetmedi emrine onlarca savcı verilen
- Şimdiki terörist vede kaçak çok çok değerli savcı efendi ZEKERİYA ÖZ.
Bu sayın
savcıya verilen ilk emir de :
"Generalinden başla astsubayına kadar orduyu darmadağın et"
Bir teröriste verilen emre bakın, verilen yetkiye bakın, kim yapıyor bunları, herhalde biz değiliz.
"Generalinden başla astsubayına kadar orduyu darmadağın et"
Bir teröriste verilen emre bakın, verilen yetkiye bakın, kim yapıyor bunları, herhalde biz değiliz.
Hey gidi
günler hey diyerek okuyun makaleyi, bu güzelim ülkemiz ne badirelerden geçmiş
görün.
Yeterki tutuklanmanız vede cezaevine atılmanız ses getirsin,birtakım amaçlara ulaşmada yararlı olsun, gerisi kolay çocuk oyuncağı gibi.
Falan kurumun kritik falan birimindeki ofiste yapılan aramada, şu kadar silinmiş CD, şukadar belge vs. döşemenin altında gizli bölmede bulundu,tabi orda çalışanların tümü gözaltında.
Gelin bizi yakalayın misali . Bir grup düşününki büyük bir gizli eylem planı içindeler, cezaları son derece ağır eylemlerin planlarını hazırlamışlar, benzer olaylar yargıda, tüm basın bu konular üzerinde yorumlu yayında ve bu kadar büyük eylemi yapacak olanlar silinmiş CD.leri kendilerini ele verecek birtakım belgeleri muhafaza altında tutmayı düşünüyor,üstelik bunları her zaman bulunabilecek bir yer olan kendilerine ait ofiste saklıyorlar. Elli kuruşluk CD.ler bile ne kadar değerliymiş meğer, parçalayıp yakıp atmak akıllarına gelmemiş.
Başka bir eylem grubu içinde olanların bazıları ise, eylemde kullanacakları bombaları veya silahları toprağa bir kazma boyu altına gömecekler ve buyerin krokisinide evinde,ofisinde saklayacak yada yakın bir dostuna teslim edecek ve yakın dostuda saf saf bu teklife evet deyip elinde bulunduracak.
Yine böyle bir eylem içinde bulunan genç bir kişi, gözaltında iken cep telefonunun emanete alınacağını bile bile, telefon rehber hafızasında hiç alakası olmadığı halde yüzlerce şüpheli sayılabilecek insanların telefon numaralarını bulunduracak.
Ve daha onlarca örnek.(Son örneğin, basına göre müsebbibi bulunmuş, kişi gözaltında iken emanetteki telefonuna bu bilgiler yanlışlıkla yaklenmiş emniyet mensuplarınca.Tabi yanlışlık nasıl oluyorsa bizde anlayamadık,acaba daha üst seviyedekilerin telefonunamı yüklenecekti)
Kargalar güler demiştik.
Sevgili izleyiciler sizde daha fazla gülmek yada daha fazla düşünsel yoğunluk içinde bulunmak istiyorsanız, bir ihbar neticesi tüm dökümanlarına el konulan vede büroları yerle bir edilip özgür ve yürekli editörleri tutuklanan (Zaten memleketimizde bu günlerde yönetime karşı özgürce ve yüreklice yayın yapmak tutuklanmanıza yeterli sebebtir) İnternet Gazetesi ODA TV’nin sitesine girmenizi öneririz.( http://www.odatv.com/ )
Kolunuza girmiş bir arkadaşınızın,ceketiniz cebine bir parça uyuşturucu koyması, Ofisinizde gizli bir yere yasaklanmış yayınlar saklaması vs.vs.vs uzar gider.
Sonrasındada aynı kişinin ihbarda bulunması, artık olay bitmiştir, yırtınsanızda, paralansanızda kimseye derdinizi anlatamazsınız,yargı devreye girer deliller açık ve sabit, gideceğiniz yer bellidir.
Sonrasındada aynı kişinin ihbarda bulunması, artık olay bitmiştir, yırtınsanızda, paralansanızda kimseye derdinizi anlatamazsınız,yargı devreye girer deliller açık ve sabit, gideceğiniz yer bellidir.
Bu bölümdeki tuzaklar daha profesyonel kişilerce yapılır, yapılırda bunlar gerçek delillerdir diyenlere kargaların bile güleceği kimsenin aklına gelmez.
Kargaların niçin güleceğini açıklamaya çalışacağım örneklerle :
İki yılı aşkın zamandır birtakım örgütlerin varlığı iddiası ile bu örgüt içinde bulundukları, iddia edilenlerin suçlu olup olmadıkları, bir kısmının ise tutuklu olarak yargılanma süreci devam ederken, diğer taraftan geçmiş zamanda dahi olsa sanık durumundaki bu kişilerle telefon irtibatı kurmuş olanların, anında göz altına alınmaları vede tüm ev ve ofislerinin aranabileceği çok açık olarak bilinmesine rağmen, aşağıda resmi görünen bir gazetenin manşetinde bir haber :
Falan kurumun kritik falan birimindeki ofiste yapılan aramada, şu kadar silinmiş CD, şukadar belge vs. döşemenin altında gizli bölmede bulundu,tabi orda çalışanların tümü gözaltında.
Gelin bizi yakalayın misali . Bir grup düşününki büyük bir gizli eylem planı içindeler, cezaları son derece ağır eylemlerin planlarını hazırlamışlar, benzer olaylar yargıda, tüm basın bu konular üzerinde yorumlu yayında ve bu kadar büyük eylemi yapacak olanlar silinmiş CD.leri kendilerini ele verecek birtakım belgeleri muhafaza altında tutmayı düşünüyor,üstelik bunları her zaman bulunabilecek bir yer olan kendilerine ait ofiste saklıyorlar. Elli kuruşluk CD.ler bile ne kadar değerliymiş meğer, parçalayıp yakıp atmak akıllarına gelmemiş.
Başka bir eylem grubu içinde olanların bazıları ise, eylemde kullanacakları bombaları veya silahları toprağa bir kazma boyu altına gömecekler ve buyerin krokisinide evinde,ofisinde saklayacak yada yakın bir dostuna teslim edecek ve yakın dostuda saf saf bu teklife evet deyip elinde bulunduracak.

Ve daha onlarca örnek.(Son örneğin, basına göre müsebbibi bulunmuş, kişi gözaltında iken emanetteki telefonuna bu bilgiler yanlışlıkla yaklenmiş emniyet mensuplarınca.Tabi yanlışlık nasıl oluyorsa bizde anlayamadık,acaba daha üst seviyedekilerin telefonunamı yüklenecekti)
Kargalar güler demiştik.
Koca bir ülkede ihtilal hazırlıkları yapacak olanların bu kadar basitce açık vermelerine evet kargalar bile gülerde, böyle basit hataları yapabilecek olanların, sorumluluğu vede başarısız sonuçlarda canlarının gidebileceği olasılığı bulunan eylem hazırlıklarına girebileceği düşüncesinede kargalar değil bütün canlılar gülmez kahkaha atarlar.
Sevgili izleyiciler sizde daha fazla gülmek yada daha fazla düşünsel yoğunluk içinde bulunmak istiyorsanız, bir ihbar neticesi tüm dökümanlarına el konulan vede büroları yerle bir edilip özgür ve yürekli editörleri tutuklanan (Zaten memleketimizde bu günlerde yönetime karşı özgürce ve yüreklice yayın yapmak tutuklanmanıza yeterli sebebtir) İnternet Gazetesi ODA TV’nin sitesine girmenizi öneririz.( http://www.odatv.com/ )
Konuyu dile getirmeme neden olan ve ilham kaynağım olarak nitelendirdiğim iki mail i aynen aşağıya aktarıyorum. Saygılarımla.
Admin
***************************************************
VE O HOCA EFENDİ DEDİKLERİ AMA ŞİMDİKİ FETO DENEN TERÖRİSTİN YARGISININ TUTUKLADIĞI GENÇ PİLOT TEĞMENİN TARİHE GEÇECEK SAVUNMASI :
ÜMİT ZİLELİ
Teğmen Çiğiltepe!..
O kadar zayıf, o denli narin görünüyordu ki, sanki tutmaya kalksanız kırılacak gibiydi...
Tam 30 aydır Silivri’deydi... Tutuklanmasından 29 ay sonra, cep telefonuna emniyet müdürlüğünde birileri tarafından “yanlışlıkla!” 139 terör örgütü üyesinin telefon numaralarının yüklendiği bizzat emniyet tarafından itiraf edilmişti!..
- Ama o hâlâ tutukluydu!..
VE O HOCA EFENDİ DEDİKLERİ AMA ŞİMDİKİ FETO DENEN TERÖRİSTİN YARGISININ TUTUKLADIĞI GENÇ PİLOT TEĞMENİN TARİHE GEÇECEK SAVUNMASI :
ÜMİT ZİLELİ
Teğmen Çiğiltepe!..
O kadar zayıf, o denli narin görünüyordu ki, sanki tutmaya kalksanız kırılacak gibiydi...
Tam 30 aydır Silivri’deydi... Tutuklanmasından 29 ay sonra, cep telefonuna emniyet müdürlüğünde birileri tarafından “yanlışlıkla!” 139 terör örgütü üyesinin telefon numaralarının yüklendiği bizzat emniyet tarafından itiraf edilmişti!..
- Ama o hâlâ tutukluydu!..
Kara Pilot Teğmen Mehmet Ali Çelebi, 18 Şubat Cuma günü Silivri Mahkemesi’nde söz istedi, kürsüye geldi.. O narin, o tutmaya kalksanız kırılıverecekmiş hissi veren gencecik adam, başına örülmeye çalışılan “dijital pusu”yu tek tek, belgeleriyle anlattıktan sonra konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“11 Şubat 2011 saat 20.45’te düşmanın sinsi savaş silahı olan bazı kanallardan mahkeme kapılarının komutanlarımın üzerine kilitlendiğini duydum ve üzüntüyle izledim. Hakaret olarak kabul ediyorum.. Sebep kaçma şüphesi..
Siz Mustafa Kemal’in askerlerinin cepheden kaçtığını gördünüz mü?. Komutanlarım sınırları açsanız, çekip gitmezler. Onları Hizbullahçı mı zannettiniz...
Buradan Türk milletine, Genelkurmay Başkanı nezdinde tüm komutanlarıma ve silah arkadaşlarıma sesleniyorum:
İçiniz rahat olsun. Biliyoruz ki bu bir savaştır. Savaşta asker yaralanır, asker esir düşer, asker ölür. Bunların bilincindeyiz. Biz Türk subayıyız. Bizim için hak yok, vazife vardır. Merak etmeyin; burası bize zindan değil ÇİĞİLTEPE’dir..
Onuru karşısında yaşamını hakir gören Albay Reşat Çiğiltepe’nin vazife anlayışıyla buradayız.
Mustafa Kemal’in, “Size ölmeyi emrediyorum!” emri bizler için halen geçerlidir. Ve sonsuza kadar geçerli olacaktır.
Endişe duymayın; Teğmen Çelebi’yi geçemeyenler onu yetiştiren komutanlarına ne yapabilir!. Cephede bir Mehmet vardı. Şimdi 150 Mehmet var. Cephe şimdi daha da güçlü...
Şimdilik bu saldırıya 3 günlük açlık greviyle karşılık veriyorum. Bu bir kaçış değil, komutanlarımın ve silah arkadaşlarımın sinsice tuzağa düşürülmesine tepkidir, hukuksuzluğu reddediştir, ülkemin uçuruma sürüklendiğinin işaret fişeğidir..
Ve bu şartlarda sizden tahliye talep etmem, benim için vatana ihanetle eşdeğerdir.
Mevzubahis vatansa bundan gayrı kalan her şey teferruattır...
Şimdi kapıları kapatın!. Yüzümüzü ışığa doğru uzatacağız... Giyotin inecek.. Tekrar uzatacağız.. İnecek.. Uzatacağız.. Kesmeyecek.. Kazanacağız!..”
Mahkeme arasında sevgili Balbay ve Tuncay Özkan’la görüşürken, az önce sanık kürsüsünde o “dev konuşmayı” yapan gencecik teğmenin bana doğru geldiğini gördüm.
Saygıyla uzattı elini, “doğruları yazdığınız için minnettarız..” diye başladı... Boğazımın düğümlendiğini hissettim, elimi kaldırıp sözünü kestim ve yalnızca o üç sözcüğü söyledim:
- Vatan size minnettardır...
e-posta: umitzileli@gmail.com
Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle
“11 Şubat 2011 saat 20.45’te düşmanın sinsi savaş silahı olan bazı kanallardan mahkeme kapılarının komutanlarımın üzerine kilitlendiğini duydum ve üzüntüyle izledim. Hakaret olarak kabul ediyorum.. Sebep kaçma şüphesi..
Siz Mustafa Kemal’in askerlerinin cepheden kaçtığını gördünüz mü?. Komutanlarım sınırları açsanız, çekip gitmezler. Onları Hizbullahçı mı zannettiniz...
Buradan Türk milletine, Genelkurmay Başkanı nezdinde tüm komutanlarıma ve silah arkadaşlarıma sesleniyorum:
İçiniz rahat olsun. Biliyoruz ki bu bir savaştır. Savaşta asker yaralanır, asker esir düşer, asker ölür. Bunların bilincindeyiz. Biz Türk subayıyız. Bizim için hak yok, vazife vardır. Merak etmeyin; burası bize zindan değil ÇİĞİLTEPE’dir..
Onuru karşısında yaşamını hakir gören Albay Reşat Çiğiltepe’nin vazife anlayışıyla buradayız.
Mustafa Kemal’in, “Size ölmeyi emrediyorum!” emri bizler için halen geçerlidir. Ve sonsuza kadar geçerli olacaktır.
Endişe duymayın; Teğmen Çelebi’yi geçemeyenler onu yetiştiren komutanlarına ne yapabilir!. Cephede bir Mehmet vardı. Şimdi 150 Mehmet var. Cephe şimdi daha da güçlü...
Şimdilik bu saldırıya 3 günlük açlık greviyle karşılık veriyorum. Bu bir kaçış değil, komutanlarımın ve silah arkadaşlarımın sinsice tuzağa düşürülmesine tepkidir, hukuksuzluğu reddediştir, ülkemin uçuruma sürüklendiğinin işaret fişeğidir..
Ve bu şartlarda sizden tahliye talep etmem, benim için vatana ihanetle eşdeğerdir.
Mevzubahis vatansa bundan gayrı kalan her şey teferruattır...
Şimdi kapıları kapatın!. Yüzümüzü ışığa doğru uzatacağız... Giyotin inecek.. Tekrar uzatacağız.. İnecek.. Uzatacağız.. Kesmeyecek.. Kazanacağız!..”
Mahkeme arasında sevgili Balbay ve Tuncay Özkan’la görüşürken, az önce sanık kürsüsünde o “dev konuşmayı” yapan gencecik teğmenin bana doğru geldiğini gördüm.
Saygıyla uzattı elini, “doğruları yazdığınız için minnettarız..” diye başladı... Boğazımın düğümlendiğini hissettim, elimi kaldırıp sözünü kestim ve yalnızca o üç sözcüğü söyledim:
- Vatan size minnettardır...
e-posta: umitzileli@gmail.com
***************************************
Azo
ELİNİZDE BİR CD VAR
İÇİNDE SİZİN İÇİN KÖTÜ OLABİLECEK BİLGİLER VAR
SİZ BU CD. DEN KURTULMAK İSTİYORSUNUZ
NE YAPARSINIZ?
A. CD Yİ PROGRAM YARDIMIYLA SİLERİM VE BULUNMASIN DİYE DÖŞEMENİN ALTINA SAKLARIM
B. BU CD İÇİNDE ÇOK GİZLİ BİLGİLER VAR DİYE ÜZERİNE YAZARIM SONRA İÇİNDEKİLERİ OKUYAMASINLAR DİYE SİLERİM
C. BU CD OKUNMASIN DİYE ÜZERİNE KOLONYA SÜRERİM, NERO İLE SİLERİM AMA KESİNLİKLE KIRMAM İŞYERİMDE SAKLARIMKİ ARAMAK İSTEYENLER GELİNCE BULAMASIN, NASIL OLSA İŞYERİMİ ARAMAK KİMSENİN AKLINA GELMEZ
D. İÇERİĞİNDE BENİ İPE GÖTÜRECEK BİLGİLER OLAN BU CDYİ KIRMAM, PARÇALAMAM, TEKRAR KULLANILMAYACAK 50 KURUŞLUK CD O KADAR KIYMETLİDİRKİ ATAMAM SAKLARIM AMA BULUNURSA OKUNMASIN DİYE ÜZERİNİ ÇİZERİM
E. A-B-C-D SEÇENEKLERİNDEN HERHANGİ BİRİNİ DOĞRU OLARAK KABUL EDEBİLİRSEM HER DUYDUĞUMA HEMEN İNANABİLİRİM, ERGENEKON, BALYOZ, POYRAZ VB DAVALARIN HEPSİNİN HUKUK İÇERSİNDE OLDUĞUNA, İLERİ DEMOKRASİNİN GELİŞİNİ GÖZLERİM PARLAYARAK GÖREBİLİR VE YETMEZ AMA EVET DERİM.
*************************************
Zamanımızda diktatörlükler bir tek günde kurulmuyor,
Böyle bir rejimi yerleştirmek için artık uzunca bir zamana
ihtiyaç duyulmuyor.
İlk adımlar ürkek, ürkek atılıyor, ancak mukavemetle karşılaşılmadığı
zaman sürat arttırılıyor ve bir sabah uyandığımızda bakıyorsunuz :
Totaliter idare başımızın üstündedir.
GAFLET, DALALET, HIYANET.BUNLARIN HEPSİ,
DİKTATÖRLÜKLERİN KURULUŞUNDA ROL OYNAR.
Metin Toker
Zamanımızda diktatörlükler bir tek günde kurulmuyor,
Böyle bir rejimi yerleştirmek için artık uzunca bir zamana
ihtiyaç duyulmuyor.
İlk adımlar ürkek, ürkek atılıyor, ancak mukavemetle karşılaşılmadığı
zaman sürat arttırılıyor ve bir sabah uyandığımızda bakıyorsunuz :
Totaliter idare başımızın üstündedir.
GAFLET, DALALET, HIYANET.BUNLARIN HEPSİ,
DİKTATÖRLÜKLERİN KURULUŞUNDA ROL OYNAR.
Metin Toker
Follow @AlpWebSite
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder