ÜÇ SİLAHŞÖRLER
Öncelikle yürekten kutluyorum seni. Yeni siten hayırlı olsun.! Görünen şu ki; Bizler senin arkadaşların olarak seni burda birikimlerimizle destekleyeceğiz. Hani vardı ya üç silahşörler!
Fransız edebiyatının en verimli ve en sevilen edebiyatcılarından biri olan Alexandre Dumas'nın başyapıtı. "Üç Silahşörler" yeni ve temiz bir çeviri ile 2009 yılından beri bugünümüze bir kez daha kazandırıldı.
Kimin sayesin de mi? Tabiki senin! Bu başyapıt gözüpek dört şövalyenin hayranlık verici hikayesini anlatır.
Bizim seninle yaşadıklarımızda tadına doyum olmayan bir hikaye değil mi?Krallık Muhafız Birliği silahşörlerinden Athos, Porthos ve Aramis'e genç ve ateşli, romantik ve gözükara d'Artagnan'ın da katılmasıyla, Kardinal'in adamları için zor günler başlıyor.
Kahramanlarımız Kral ve Kraliçe (biraz da sevgilileri) uğruna kılıçlarını konuşturuyor ve hiç çekinmeden hayatlarını ortaya koyuyorlar.
Çünkü onlar, şövalyeliğin üç büyük mücevherine sahipler:
Cesaret, sadakat, onur! Saf kötülüğün temsilcisi Milady bile çevirdiği korkunç entrikalara rağmen onları soylu hedeflerinden alıkoyamıyor.
Burada Milady kim(?) bizler biliyoruz tabiki. Kimbilir kimlerin hayatlarında, kötülüklerin simgesi Miladyler var. Bu birbirinden kıymetli silahşörler bir gün ayrılırlar.
Ama şartlar onları tekrar bir araya getirir. Zaman her birini bambaşka yerlere ve yaşam tarzına savurmuştur ama hiçbir zaman yokedilemeyen 'silahşörlük ruhu' yollarını yine kesiştirmiştir. Düşmanlarının onları alt edebilmesi için yine imkansızın sınırlarını zorlamaları gerekir.
Kimin sayesin de mi? Tabiki senin! Bu başyapıt gözüpek dört şövalyenin hayranlık verici hikayesini anlatır.
Bizim seninle yaşadıklarımızda tadına doyum olmayan bir hikaye değil mi?Krallık Muhafız Birliği silahşörlerinden Athos, Porthos ve Aramis'e genç ve ateşli, romantik ve gözükara d'Artagnan'ın da katılmasıyla, Kardinal'in adamları için zor günler başlıyor.
Kahramanlarımız Kral ve Kraliçe (biraz da sevgilileri) uğruna kılıçlarını konuşturuyor ve hiç çekinmeden hayatlarını ortaya koyuyorlar.
Çünkü onlar, şövalyeliğin üç büyük mücevherine sahipler:
Cesaret, sadakat, onur! Saf kötülüğün temsilcisi Milady bile çevirdiği korkunç entrikalara rağmen onları soylu hedeflerinden alıkoyamıyor.

Ama şartlar onları tekrar bir araya getirir. Zaman her birini bambaşka yerlere ve yaşam tarzına savurmuştur ama hiçbir zaman yokedilemeyen 'silahşörlük ruhu' yollarını yine kesiştirmiştir. Düşmanlarının onları alt edebilmesi için yine imkansızın sınırlarını zorlamaları gerekir.
Bizler nerede, nasıl ve hangi şartlar altında olursak olalım yüreğimiz seninle, seslenmen yeterli! Duyarız biz o yürekten gelen sesi. Bizler varken kimse yıkamaz seni Sultanım. Yolunun üstündeki engelleri yok ettik. Yolun açık olsun! Arkandayız! Koruyucu meleklerin! Cadın, Perin....
Follow @AlpWebSite
Tweetle
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder